T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Değerli Muhtar arkadaşlarım, kıymetli mesai arkadaşlarım. Hepinizi önce saygıyla,sevgiyle,muhabbetle selamlıyorum. Bütün muhtarlar burada mı. Hemen hemen burada Sizler niye arkada oturuyorsunuz hayırdır. Mahalle muhtarları olarak oradasınız peki.
Değerli arkadaşlar malumunuz olduğu üzere 8 ay önce, 8 ayda olmadı tam 7 ay bitti 8 ayın içerisindeyim. 8 ay önce Çorum’a gelerek görevime başladım. İlk defa sizlerle yüz yüze bir toplantıda bulunuyorum. Hepinize dediğim gibi saygılar, sevgiler sunuyorum ve hepinize hoş geldiniz diyorum.
Bugün aslında bizim planlamamıza göre sizinle akşama kadar beraber olmak vardı. Yani o masada da sizinle beraber oturacaktım. Birliğin toplantısını da beraber yapacaktık. Ondan sonra da beraber yemek yiyip beraber dağılacaktık. Ama bugün ne yazık ki misafirimiz var. Ankara’dan Başbakan Yardımcımız ilimize teşrif ediyorlar. O açıdan ben biraz sonra ayrılmak durumunda kalacağım. Dolayısıyla Vali yardımcısı arkadaşım sizlerle ilgilenecek ancak toplantıdan sonra akşama doğru Sayın Bakan 3 de Valiliği ziyaret edecek muhtemelen 3,5-4 civarında ayrılacak. Eğer o saatten sonraya kalan arkadaşlarımız olursa ve benimle görüşmek isterlerse her zaman görüşebilirsiniz, gelebilirsiniz beklerim. Ben geç saatlere kadar akşam makamda olacağım.
Ben de sizin gibi bir köylü çocuğuyum değerli muhtar arkadaşlarım. Dolayısıyla köyü, hem köyü yaşadım, köyün içinde yaşadım. Yani ben kara sapan kullandım,öküz otlattım normal olarak efendim bütün çiftçilikle ilgili tırpan biçtim, harman makinası çevirdim veyahut da harman döverdim,gem sürdüm hepsini yaşadım. Bir de tabi siyasal bilgiler fakültesi gibi bir fakülte de okudum. Dolayısıyla köyün hukuki durumunu da tahsil ettim. Ondan sonra da 38 senedir bu mesleği icra etmeye devam ediyorum.
Dolayısıyla ben müsaade ederseniz köy ve muhtarla ilgili köy ile ilgili birkaç hususa değinerek sözlerimi tamamlayacağım ve sizi diğer arkadaşlarla baş başa bırakacağım. Birkaç husus ta derken çok ta kısa keseceğimi söylemiyorum yani.
Değerli arkadaşlar. Bir defa muhtar deyince bazı muhtar arkadaşlardan sık sık dinliyorum. İşte biz köyün mülki idare amiriyiz diye. Köyün mülki idare amiri değildir muhtar. Muhtar köy kanunundaki ifadesiyle köyün başıdır, köyün amiri durumundadır tabi mutlaka ama köy bildiğiniz üzere bizim idaremiz ikiye ayrılıyor.
1-Merkezi idareler
2-Mahalli idareler. Merkezi idareler İl ve İlçelere ayrılıyor.
Mülki bölümler İl ve İlçelerdir. Bizim ülkemizde Mahalli idarelerde Belediyeler, Özel İdareler ve Köylerdir. Dolayısıyla köy bir mahalli idare birimidir. Bildiğiniz üzere ve köy 2 binden aşağı nüfusu olan yurtlara köy denir diye köy kanunu açıkca tarif etmiştir.
Arkadaşlar köylerde çoğu muhtar arkadaşlarım bazı şeyleri karıştırdıkları için bunlara da açıklık getirmek istiyorum ben müsaade ederseniz. Örneğin köyde bir sürü gayri menkul var bu gayri menkuller genellikle yanlış adlarla adlandırılıyor veya vatandaş tarafından bilinemeyebiliyor. Onun için müsaade ederseniz ben bu gayri menkullerin adlarıyla bir sıralamasını yapacağım.
1-Vatandaşlara ait gayri menkuller vardır. Yani vatandaşlara ait bağ,bahçe,tarla gibi taşınmaz mallar vardır. O vatandaşların tapusu da vatandaşlara aittir o malların.
2- kısım mallar hazineye ait mallardır.Hazineye ait mallar tapusu milli emlaktadır onlarında. Yani ilçelerde mal müdürlüğünde, il de de Valilik defterdarlık bünyesindeki milli emlak müdürlüğünde tapuları vardır. Tapusu milli emlak adınadır, tescillidir onlarda. Onlar sahipsiz filan değildir. Onların sahipleri de devlettir, hazinedir.
3- arazi türleri arkadaşlar meralardır. Meralar tescil edilmez. Sadece kadastroda sınırları belirlenir ve meranın hangi köye tahsis edildiği kayıt olunur kayda geçirilir. Hangi köyün sınırlarında ise o mera o köy tarafından kullanılır. Ama o meranın tapusu olmaz.
4-Bir de köye ait gayri menkuller vardır. Tarlalar, bağlar, bahçeler veya meydanlar, arsalar filan vardır. Bunların da tapusu köy tüzel kişiliklerinde bulunur. Tapusu köy tüzel kişiliklerine aittir, tescillidir, köy muhtarına aittir.
Bir de bildiğiniz gibi vakıf arazileri var. Yani diğer kamu kurumlarına ait kamu tüzel kişiliklerine ait arsalar, araziler var. Bunlardan en belirgin olanları vakıflar. Bir de köyünüzde dağların tepeleri, kayalıklar, nehir yatakları gibi çalılıklar, kumluklar gibi tescil dışı yerler vardır. Bunlarda tescil edilmez hiçbir zaman hiç kimsenin değildir, tapusu da kimseye ait değildir, tapusu da yoktur buraların, tescil dışı yerler deriz. Kadastro geçerken oraları tescil etmezler, tescil dışı olarak bırakırlar. Buralar da devletin hüküm ve tasarrufu altındadırlar. Devlet tasarruf eder bunlara ama tescil dışıdır. Kimsenin değildir oralar. Dediğim gibi zaten kullanılması pek mümkün olmayan yerlerdir. Çalılıklar, kayalıklar gibi dağların tepeleri, tepelerin kayalıkları filan onlar genelde tescil dışı bırakılırlar. Bunları niye söyledim şimdi. Muhtarlar yetkilerini kullanırken kendi adlarına kayıtlı yani köy tüzel kişiliğine tapulu arazileri tasarruf edebilirler. Yani çoğu zaman bazı muhtarlardan duyuyorum. Mera ile köy tüzel kişiliğine ait arazileri karıştırdıkları için bu tasnifi yapmak zorunda kaldım. Köy tüzel kişiliğine ait köy tüzel kişiliğine tapusu olan ona ait tapusu olan yerleri varsa onların tasarrufu onların idaresi tamamen köy muhtarına aittir. Diğerlerinin herkesin sahibi kimse o sahibine aittir. Vakıflar Vakıf Genel müdürlüğüne aittir. Milli emlak arazileri Milli emlak a aittir hazineye aittir. Meralar dediğim gibi tescil dışı olmasına rağmen sadece sınırları belli olmuş olmasına rağmen o köyün kullanımına ait olduğu için hem köy tüzel kişiliği adına bir araziye hem de meraya bir tecavüz varsa köy muhtarı meraya tecavüzü de bildirebilir o ayrı. Onu daha sonrada yine sohbetlerimizde söyleyebiliriz. Bunları niye söyledim. Bunları şunun için söyledim. Muhtarlar çoğu zaman bazı yanlışların içine giriyor arkadaşlar.
Yani köy işleri 2 defa ikiye ayrılır. 1-Mecburi köy işleri . Bir de ihtiyari isteğe bağlı köy işleri. Onu bir tarafa bırakıyorum. Ama köyün işleri ikiye ayrılır.
1-Köy işleri.
2-Devlet işleri.
Devlet işleri örneğin nikah kıydığınız zaman olanı, doğanı nüfusa bildirdiğiniz zaman, gelen yabancıyı devlete haber verdiğiniz zaman, köyünüzde bulaşıcı hastalık çıktığı zaman onu en yakın veterinere veya karakola veya mülki amirliğe bildirdiğiniz zaman o zaman devlet işi yapıyorsunuz siz. Onları devlet işlerini muhtarlar tek başına yaparlar. Yani devlet işlerini muhtar yapmak için ihtiyar heyetini toplantıya çağırmaz. Yani evlendirme yapmak için ihtiyar heyetini çağırmaz. Köye gelen yabancıyı bildirmek için veya bulaşıcı hastalığı bildirmek için ihtiyar heyeti kararı almaz. Devlet işidir tek başına muhtar görür onları. Onlar köy kanunu ilgili maddesinde de yazar zaten, teker teker sayılmışlardır.
Ama köy işleri arkadaşlar mutlaka ihtiyar heyetiyle beraber yürütmek zorunda olduğunuz işlerdir. Aynen köy yönetimi aslında neye benzer biliyor musunuz. Aynen Özel idare yönetimine benzer. Aynen Belediye yönetimine benzer.Yani belediyede de Belediye Başkanı var, onun yerine köyde köy muhtarı var. Belediye de encümen var, onun yerine köyde köy ihtiyar heyeti var. Belediye de belediye meclisi var, onun yerine köyde köy derneği var. Dolayısıyla köy işlerini köy işleri köyün yollarını yaptırmak, suları su getirmek, aklınıza ne tür köy hizmetleri geliyorsa işte bizim özel idare biraz sonra uzun uzun konuşacaksınız belki yani su yol kanalizasyon gibi işler köy hizmetleri tamamen ihtiyar heyetiyle karar alarak yaparsınız.Köyün malını satacaksınız ihtiyar heyetiyle beraber karar alacaksınız. Köyün malını kiraya vereceksiniz ihtiyar heyeti kararına bağlayacaksınız. Köye bir şey kiralayacaksınız başka yerden bir para ödeyeceksiniz ihtiyar heyeti kararı alacaksınız. Yani köy işlerinde ihtiyar heyeti kararsız olmaz arkadaşlar. Bir de köy derneği deyince belki diğer derneklerle karıştırabilirsiniz diye ifade ediyorum. Köy derneği köyde kurulmuş her hangi bir dernek değil.
Bir de köylerimizde kurulan derneklerimiz var. O derneği kuranları muhtarları muhtarlar dahil muhtarlar kurmuşlarsa muhtarları, azalar kurmuşlarsa azaları, köy halkı kurmuşlarsa köy halkını tebrik ediyorum huzurunuzda. O dernek kuran köyleri tebrik ediyorum, takdir ediyorum. Yani örgütlenmek, teşkilatlanmak, bir arada olmak, paylaşmak, beraber olmak, birlikte ayakta durmak çok önemli bir hadise. Onun için derneği olan köyleri kutluyorum. Köy kanununa göre köy derneği köyde erkek ve kadın bütün seçmenlerin toplamından oluşan nüfusa köy derneği denir. Ama köy derneği fiiliyatta işlemiyor hiçbir şekilde. Köy derneğinin yaptığı, bazı yapacağı, yapması gereken bazı yetkileri vardır. Ama köy derneğini toplamak pek mümkün olmadığı için yani şimdi biz hanımları geri plana attığımız için köylerde hanımları toplayarak onlarla bir karar almayı düşünmediğimiz için köy derneği hiçbir zaman toplanamıyor. Aslında köy derneği aynen Belediye meclisi,İl Özel idarenin il genel meclisi gibi bir meclistir, organdır. En yetkili organ o dur aslında .En yetkili organ ama fiiliyatta dernek işlemiyor. İşlemediğini İçişleri Bakanlığı bildiği için de bir çalışma yapıyor. İçişleri Bakanlığı yani inşallah köy deneği yerine köy meclisi şeklinde bir organ geliştirecekler inşallah. Diyelim ki taslaklarda görmüştüm 20 kişiden oluşan ve 15 kişiden oluşan meclisler şeklinde. Bu meclisler gelince o zaman işte bütçeyi meclis yapacak. Ne bileyim bir takım şeyleri ekonomik şeyleri aynen bizde Özel idarede, belediyede nasıl meclis önemli işleri yapıyorsa en yetkili organ oysa köyde de köy meclisi olacak. Yakında bununla karşılaşacaksınız zaten.
Bunun dışında arkadaşlar detay saymıyorum birde önümüze gelen konulardan biri köy yerleşim planları. Ben uzun uzatıya köyü yeniden size tanıtacak halim yok, hepiniz zaten içinde idare ediyorsunuz köyü ama köyü idare ederken biliyorsunuz tabi siz devletin memuru gibi hareket etmek zorundasınız. Muhtar köy kanununda bu açıkça hüküm altına alınmıştır. Demiştir ki muhtar memur gibi hareket eder. Herhangi bir suç işlediği zamanda memur gibi yargılanır. Ama bunun aksine aksi hüküm de var. Muhtara karşı gelenler de devlet memurlarına karşı gelmiş gibi ceza görür. Memura karşı gelmek gibi ceza görür. Ne demek arkadaşlar memura karşı gelmek gibi ceza görmek. Kanunda memura karşı işlenen suçlar biraz ağır, biraz ağır cezayı gerektiriyor. Muhtara karşı da bir suç işlenirse normal vatandaşın aldığı cezadan biraz daha fazla ceza alınır, anlamı da budur. Ama bunların daha detaylarını söylemiyorum. Muhtarların 41. Maddeyi da anlatmıyorum. Muhtar görevini yapmazsa görevden nasıl alınır veya muhtar köy sınırları nasıl çizilir filan bunları her hal biliyorsunuz. Bilmiyorsanız da anlat derseniz ileriki toplantılarımızda inşallah geniş geniş anlatırım. Ama köy yerleşim planları dediğimiz bölüme gelmek istiyorum arkadaşlar. Çoğu köyümüzde bu çokça başımıza geliyor. Çoğu köyümüzde köy yerleşim planları yapıp daha doğrusu ek arsa üretip o arsaları da evlenen gençlere, işte babasından anasından ayrılan gençlere, köyünüze yeni göçmüş kişilere ev yapmak üzere vermek için satmak için köy muhtarı müracaat ediyor. Bizde Özel idarede çokça encümenden bu iş ile ilgili bir sürü karar alıyoruz onun için anlatmak istedim. Bu iş te çok önemlidir arkadaşlar. Yani şu tür şeyler geliyor bize talepler geliyor. Biz sıkıştık, biz bir aileyiz, köyde sıkıştık, arsamız yok. Çocuklarımız hep bir arada duruyoruz bir evin içinde. Muhtardan arsa istiyor. Muhtarda oy vermediğimiz için de muhtar arsa marsa yok size arsa diyor şeklinde . Bu tür şeyler tabi medenice şeyler değil mutlaka . Çok öyle yaygın olduğunu da düşünmüyorum. Ama bu tür şeylere tevessül etmemek lazım tabi. Çünkü hayat hakkından sonra yaşama hakkından sonra en kutsal haklardan biri de barınma hakkıdır. Kimsenin barınma hakkını elinden almamak lazım tabi yani. Normal bir meskende barınmak için mesken mahsuniyeti dediğimiz bir şey vardır. Mesken mahsuniyetini ihlal etmememk lazım. Herkesin bir meskeni olması lazım. O meskende adam canını malını emniyette hissedecek kadar o meskeninde oturması lazım. Bu tür darlıklarda muhtarlar bizden talep ediyorlar tabi. Etmeyenler varsa edebilirler. Böyle bir ihtiyacı olan köyler normal Valiliğe baş vurmak suretiyle böyle bir ben köy yerleşim planı yaptırmak istşiyorum, bir ek alan kazanmak istiyorum dediği zaman bu alanın şeyi şu. Valilikte bir komisyon var yerleşik alan tespit komisyonu Vali yardımcısı başkanlığında. Bu komisyon imar planı yaptırıyor. Yaptırdıktan sonra plan tabi encümenden geçiyor. Özel idare il daim encümeninden ondan sonra özet söylüyorum tapuya tescil ediliyor. Valinin onayıyla tapuya tescil ediliyor. Tapuya tescil edildikten sonra tabi parselasyonu yapılıyor. ,, tapuya tescil edildikten sonra arsalar köy muhtarına teslim ediliyor. Tabi ihtiyar heyetiyle beraber bu yetkiyi kullanmak üzere. Köy muhtarı da 5 eşit taksitte bunları köylüye satmak suretiyle sandığına gelir edebiliyor. Dolayısıyla sıkıntıdan da yerleşim sıkıntısından da kurtarılmış oluyor. Bu şeyleri bazı köyler çokça yapıyorlar. Belki sıkıntılarının olmadığı halde yapıyorlar, bazıları yapmıyorlar. Belki de bilmiyorlar bilemiyorum bu konuyu da bilmiş olasınız diye ifade ettim. Bunun dışında Özel idare hizmetlerine gelecek olursak arkadaşlar. Özel idare hizmetlerinden hepinizin istifadesi tabi istifade ettirilmesi bizim en büyük temennimiz, em büyük arzumuz. Bizim varlığımızın sebebi de bunun içindir zaten. Yani ben Vali olarak yarı gücümü merkezi idarenin temsilcisi olarak harcamak durumundaysam yarı gücümü de mahalli idarelerin, siz köylerin, köy hizmetlerinin yapılması için harcamak durumundayım, harcamak durumundayız. Bunun için de eskiden köy hizmetleri vardı. Şimdi Özel idare var. Özel idare olarak ta elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Hiç ondan terettüdünüz olmasın. Yani şöyle oldu böyle oldu şeklindeki şeyler olabilir ben bir şey demiyorum ama şu anda ben 8 aydır icraattan sorumlu biri olarak söylüyorum ki geçmişte inşallah iyi şeyler olmuştur diye düşünüyorum ama. Şu anda bizim dairelerimizde emin olun ihmal olmuyor. Bizim dairelerimizde mümkün mertebe imkanların azamisi neyse azami ne yapabilirsek bu şeyde. Farklı şeyler zaman zaman basında duyuyoruz. Basın tabiî ki hürdür her şeyi yazar, her şeyi çizer ama bazen de yanlış şeyler de yazıyor olabiliyor görüyoruz yani . O açıdan en sağlıklı bilgiyi bizden alırsanız memnun oluruz. Biz hakikaten azami gayret sarf etmeye çalışıyoruz ama hepsi takdir edersiniz hepsi birden olmuyor. Yani su var, kanalizasyon var, yol var, çocuk oyun grubu, parke taş, asfalt 1. Kat asfalt dökülüyor, 2 kat asfalt, mezarlık duvarı, yani köy hizmetleri derken sayısı çok fazla köy hizmetlerinin tabi.
Köylerimizde bizim Avrupa nın aksine bizim köylerimiz hakikaten bizim kırsal kesimimiz şehirlerden çok farklı, çok az gelişmiş kabul ederim onu da yani bende köylü çocuğu olarak bunu kabul ederim. Köylerimiz az gelişmiş, şehirlerimiz biraz fazla gelişmiş. Avrupa yı görenleriniz görmüşlerdir. Hep şehirlerle köyler 3 aşağı 5 yukarı aynı seviyede gelişmeye devam ediyorlar. Bizim gönlümüzde arzu ediyor. Bir gün inşallah bizim köylerimiz de şehirlerimizle aynı mesafeye geldiği zaman ki göçü durdurmak, köylünün refahını sağlamak filan tamamen buna bağlı. Biz göçü durdurmak için kırsal kesimi kırsal alanı şehir gibi yapmadıkca bu göçü durdurmamız mümkün değildir.Şehir gibi yapacağız, şehir gibi yapmamız lazım. Onun için İl genel meclisimiz karar noktasında, il daim encümenimiz yürütme noktasında ve ben de işlerin takibi ve talimatlandırılması noktasında emin olun elimizden gelen gayreti sarf etmeye çalışıyoruz. Buna rağmen bu memlekette haksızlık, yanlışlık efendim olmuyormudur, oluyordur arkadaşlar ama lütfen bu tür şeyler olduğu zaman en azından iletebilirseler yani gidip aranızda kendi aranızda konuşacağınıza gelip valiliğe Vali yoksa Vali yardımcısına, Vali yardımcısı yoksa Özel idare genel sekreterine arkadaş benim şu işim hassas.
Geçen bir köy geldi, daha doğrusu köy gelmedi de köyün haberini aldım. Köy bir taraftaymış. Yanında su akıyormuş Yukarı ören seki mezarlığı karşı taraftaymış. Su çoğaldığı zaman geçemiyorlarmış köprü istiyorlar. Sorduk köprü proğrama girmiş bu sene yapılacakmış. Şimdi bazen de unutulabilir arkadaşlar, bazen de yapılmayabilir, bazen de ihmal de etmiş olabiliriz hani yok diyorum da vardır belki de onun için sık sık işlerinizi takip edin.
Bizde ilimizin işlerini Ankara’dan sık sık takip ediyoruz. Yani bizim idarede maalesef hiçbir şey otomatik işlemiyor. Takip ederseniz işleriniz biraz daha hızlı işliyor, takip etmezseniz biraz daha yavaş işliyor veya takip etmezseniz sıranız biraz kayıyor geriye. Onun için işlerimizi lütfen sıkı takip edelim. Çünkü tamam muhtarlar olarak aldığınız maaşlarınız, mali durumunuz iyi değil, daha iyileştirilmesi lazım. Eskiye göre çok iyi de ama şu anda bile asgari ücretin altında olması bile kötü bir şey aslında muhtarların ücretlerinin. Muhtarların ücretlerinin mutlaka düzeltilmesi lazım. Ben gündemde de olduğunu düşünüyorum ama isterse hiç maaş olmasın. Eskiden muhtarlar maaş almazlardı. Görev yapmıyor muydular dersiniz yapıyorlardı. Köylüden buğday topluyorduk hatırlıyorum bizim köyde. Herkes birer teneke buğday veriyordu muhtara muhtar onunla geçiniyordu ama köyün işlerini takip ediyordu. Şu anda da hakkınız kesilmiş olabilir, mali haklarınız iyi olmaya bilir. Madem köylüye vaat ederek köyün önüne geçtik, madem dedik ki beni seçerseniz bu köye iyi hizmet edeceğim arkadaşlar o zaman paraya pula bakmadan iyi hizmet etmenin vicdani olarak rahat olmanın yollarını aramamız lazım. Yani sizden bunu bekliyorum Özellikle bizim kapımızı aşındırın, bizi çokça rahatsız edin. Rahatsız olmayız da gelin gidin ki yani zorlayınki hizmetleriniz yapıla. Yoksa başka türlü biz masanın başında oturuo veya sıcak evimizde oturup sizin köyün yolunu düşünmemiz çoğu zaman mümkün olmuyor. Yani o acıyı çeken o ızdırabı çeken, o zorluğu çeken biliyor, çekmeyen bilmiyor.Onun için sık sık arkadaşlar yani özellikle yakın köylerimiz. Her şehre geldiğinizde, her pazara geldiğinizde birkaç daireye uğrayın, selam verin, bir çay için bir şey olmaz. Muhtemelen dairelerde size kötü davranıldığını iddia edemez kimse değil mi. Öyle bir şey varsa onu da ilgilenelim, ama öyle bir şey olduğunu da düşünmüyorum şu çağda . Her daireye hangi daireye muhtar gitse o dairede bir çay ikram edilip hali hatırı herhalde sorulur zannediyorum sorulması lazım., sorulmuyorsa da söyleyin bunları da söyleyin. Ama onun dışında işlerinizi takip edin ki bizde sizin işlerinizi takip edelim bizde samimi olarak söylüyorum.Ben hatta 10 günde 15 günde en geç bir Ankara yapıyorum.Ankara’da işlerimi takip ediyorum. Çeşitli Bakanlıklara uğruyorum, İlimizle ilgili işler nerde kaldı, niye kaldı, niye gecikti. Onları takip etmek zorundayız. Yoksa bildiğiniz bürokrasi biraz ağır işliyor. Yani bürokraside hani asker için söylerler ya asker 40 kişiyle 1 yumurtayı taşırlarmış oda yumurtayı kırarlarmış filan. Bizim yumurtayı kırmıyoruz ama kalabalık kişiyle İngilizcede bir söz var çok aşçı etin suyunu bozar diyorlar İngilizler. Belki biz ondan dolayı çok kişi karışıyor ondan mıdır bilmiyorum. İşlerimiz biraz yavaş işliyor. Gerçi sağlam işliyor devletin işi ama biraz geç işliyor kabul etmek lazım ben kabul ederim. Benim devletin işlerinin geç işlediğini, geç yürüdüğünü biraz geciktiğini kabul etmem tam bir gerçektir yani. Başka bir şey söylememe imkan yoktur. O açıdan geldiğiniz zaman uğrayın, pazara geldiğiniz zaman uğrayın, başka işe geldiğiniz zaman uğrayın mutlaka.Dairelere uğrayın, dairelerle selamlaşın, hal hatır edin. Köyünüz ile ilgili bilgileri verin.
Benim şimdi elimin altında çok net söylüyorum. Sakın kimse abarttığımı düşünmesin. Benim elimin altında şu anda beklide masadadır. Sizin köylerinizde bu sene programda ne var ne yok suydu,kanalizasyondu,parke taştı, çocuk oyun gurubuydu hepsi var. Ayrıca hangi köyün camisi var, okulu var, hangisinin yok, hangisinin yolu ne durumda , hangisinin suyu ne durumda, var mı yok mu yeterlimi, yetersiz mi hepsi var yani. Onların bir bakıma belgeler üzerinden de devamlı takip ediyoruz zaten. Ama ona rağmen unuttuğumuz, atladığımız şeyler olmaz mı insanlık hali arkadaşlar. Yani hepiniz de öylesiniz. Ben bazen biraz da yaşlandım her halde. Yazmadan unutuyorum, yazmazsam unutuyorum. Sizlerde yazmayı alışkanlık haline getirin Yani bir şey aklınıza geldi mi köyün sorunuyla ilgili bir tarafa not edin. Geldiğiniz zaman da o notları takip edin.
Ben fazla uzatmayayım sözü ama köyle ilgili bir kardeşiniz olarak bir köy mevzuatıyla ilgili oldukça donanımlı olduğumu hissediyorum. Köy mevzuatını ezbere bilen biri olduğumu hissediyorum, söylüyorum, iddia ediyorum. Her hangi bir problemi olan muhtar çok rahat benim kapıma gelip şu konuda sıkılıyorum, şu konuda çıkmazım var, şu konuda ne yapmam lazım şeklinde danışmada da bulunabilir. Kaldı ki bizim vilayetin Hukuk işleri Müdürlüğü de var, Avukatı da var. Yani avukatımızdan bile sorup öğrenip size cevap vermemiz her zaman mümkün arkadaşlar. Bu çağda artık sakın yani şu işin yahu nasıl içinden çıkacağım filan diye düşünmeyin. Mutlaka size biz nasıl çıkacağınızı söyleriz, yeter ki sizin niyetiniz, gayretiniz ve sonuç almanız için takip etmeniz olsun. Onun dışında işler yürür.
Ben tabi biraz sonra birliğe köye hizmet götürme birliğinin genel kurulunu yapacaksınız, oraya geçeceksiniz. Onu geciktirmemek için ben sözlerime son veriyorum. Hepiniz hoş geldiniz sefa geldiniz ve bu toplantımıza ilk toplantımız olmasına rağmen çağırdık hepiniz geldiniz Allah razı olsun. Her zaman da gelin Biz da size geleceğiz yani bende yazın köylerinizde olacağım arkadaşlar. Şimdi tabi ben 8 ay diyorsam da 7 ay oldu geleli. 7 ay diyorum da kıştı tabi. Kış şartlarında biraz daha merkezde kalmak icap ediyordu. O açıdan burada işlerimiz vardı. İli ancak tanıdık biz ancak 6 ayda ili ancak tanıyoruz. Bundan sonra göreceksiniz inşallah zaman zaman köylerinize ani, haberli, habersiz zaman zaman geleceğiz, görüşeceğiz ve köy hizmetleri ile ilgili her ne yaptıysak, yapacaksak onları takip eden bir yetkilimiz olacak mutlaka. Yani bir bakacaksınız köyünüzün yolu yapılıyor. Ben dozerimin başında oralarda geziniyorum veya bir bakacaksınız asfalt dökülüyor Vali muavinim orada dolaşıyor veya bir bakacaksınız su yapılıyor il genel meclis üyemizin biri veya başkanımız oralarda dolaşıyor. Bu şekilde bir karar aldık kendi aramızda inşallah her işi teker teker takip edeceğiz. Yani yetkililer bazında da takip edeceğiz. Sadece mühendislerimizin kontrolüyle yetinmeyeceğiz. İnşallah güzel sonuçlar alırız. Alamazsak ta lütfen alamayacağımız sonuçlar için uyarın bizi eleştirin bizi korkmayın yani. Benim Makamıma gelip Vali niye bizim yolu yapmıyorsun diyebilirsiniz. Hiçbir darılmam, küsmem olmaz katiyen.
Çünkü ben babam beni 6 km nahiye 6 km idi. Elimden tutup gece sabah namazı vakti minibüse yetiştiriyordu Pazartesi günü. Cumartesi günü ben okuldan geliyordum köye yürüyordum. Ama Pazartesi giderken gece gidiyorduk ki minibüsün kalkma saatine yetişelim. Erken kalkıyordu minibüsler. 6 km yürüyorduk ve çamurdu yollarımız hep böyle öküz arabası yolu yani idi. Oğlum bir gün yetkili olursan bu köylünün yollarını unutma demişti. Ben hakikaten yetkili oldum. Babam da vefat etti. Hepiniz benim babam yerinde. Babamın yerine korum hepinizi. Köylü olarak her türlü isteğinizde rahatlıkla bize gelebilirsiniz. Ben inşallah ihmalimiz olmaz, ihmal etmeyiz, sizi dinleriz ama bize bildirmeyi sakın ihmal etmeyin.
Hepinize ben saygılar sunuyorum. Allah kolaylık versin. İşlerinizde de kolaylıklar diliyorum.Hepinize saygılar sunuyorum.Sağ olun.