Hancılar Restaurant’ta Gurme Programı Konuşması
Değerli Misafirlerimiz, Kıymetli Arkadaşlar, Basın Mensuplarımız; Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Hepinize afiyet olsun diyerek sözlerime başlamak istiyorum.
Söylenen sözler söylendi ama arta kalanlarınıda ben söyleyeyim. Bir defa her şeyden önce bu güzide misafir grubumuz Çorum'a teşrif ettikleri için kendilerine fevkalede memnun olduğumuzu ifade ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum, saygılarımı sunuyorum, hoşgeldiniz dileklerimi ifade ediyorum. İnşallah yiyeceklerimizden, kahvaltımızdan hoşlanmışsınızdır, zevk almışsınızdır. Hepinize teşekkür ediyorum. Şimdi ben bir kitap okumuştum kan gruplarına göre diyet belki bir çoğunuz biliyorsunuzdur yabancı bir yazarın. Orada diyor ki, biz bütün hastalıklarımızı beslenmeden alırız aslında, beslemeyi de çocukluktan başladığımız yanlış beslenmeyle alırız.Çocuklar aslında hissedermiş vücutlarına yaramayan şeyleri ama baba, anne kendi alışkanlıklarını zorla çocuklara dayattıkları için çccukların vücutlarına yaramasa bile o yiyeceklere alışkanlık kazanır. O yiyecekler büyüdükleri zaman kendilerine hastalık olarak döner diye iddia ediyordu. O kitabın reklamını yapacak değilim ama hem beslememiz açısından, çünkü bütün insanlar yaşamak zorunda olduklarına göre, yaşamak için yemek zorundayız. Dolayısıyla en temel konularımızdan biri bizim yemek ve mutfak. Biz bir imparatorluğun mirasçısıyız. Bu imparatorluk, birgün Anadolu’ya sıkışacağını asla tahmin edememiş bir imparatorluk. Osmanlı İmparatorluğu'ndan söz ediyorum. Osmanlı İmparatorluğunda yemek kültürü fevkalade zengin olduğu halde sonradan tabii yıkılıp da biz Anadoluya sıkışınca bütün Osmanlı unsurları, Balkanlar Balkanlar'da kaldı, Yunanlılar öte tarafta kaldı, Halep Suriye öte tarafta kaldı. Dolayısıyla Osmanlı kültürü, yemek kültürü de diğer kültürleri gibi aynen parçalandı. Dolayısıyla biz kendimizi anlatmak ta belki biraz geciktik, belki biraz zorlanıyoruz ama bizim hakikaten zengin bir yemek kültürümüz var idi. Ben demin de ifade ettim Serap Hanıma.
İngiltere Kraliçesi televizyona çıkıyor diyor ki, arkadaşlar Türklere, Çinlilere, İtalyanlara, Fransızlara mahkum olmayalım. Lütfen İngiliz mutfağını oluşturalım. Onların da, İngilizlerin de mutfağı çok fakir aslında. Dolayısıyla bu ülkeler Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlılar, Türkler, Çinliler neredeyse İngilizleri doyuruyorlar, doyuran ülkeler bunlar. Dolayısıyla bir Kraliçe bununla kendini görevli sayıyor ve çıkıp televizyonda bunun reklamını yapıyor, tanıtımını yapıyor. Bizim de tabi böyle olması lazım. Normal olarak devlet adamlarımızın da görevi ama işte en azından burda uzman arkadaşlarımız, bu işin uzmanı, araştırıcıları, yazarları, çizerleri, televizyonda izlediğimiz insanlar ta buralara kadar gelmişler, zahmet etmişler bizim Çorum yemeklerini tanıtmak için, belki ilerde yazıp çizmek için, söylemek için gelmişler.
Hepsine çok çok teşekkür ediyorum huzurlarınızda. İnşallah Çorumumuzun yemekleri de biraz olsun gündeme gelir, biraz olsun tanıtılır. Çünkü Anadolu, yemek kültürü açısından çok fakir bir yöre de değildir aslında. Demin de dediğim şeyler olmuştur ama Anadolumuzda da işte bizim Çorumumuz da Çorum Beşlimiz vardır, Kargı Tulumunuz vardır, Sırık Kebabımız vardır, İskilip Dolmamız vardır, Kirli Sacımız vardır. Bunları da huzurlarınızda ifade etmek istiyorum ama bugün kahvaltıdayız madem. Kahvaltıda da güzel şeyleri tattırdı bize Tarım Müdürlüğü. Ben bu organizasyonu yapan Tarım Müdürlüğüne de teşekkür ediyorum. Bu organizasyonu destekleyen, bugün tabi öğlen ve akşam seansları da var, bölümleri de var, bu organizasyonun tümünü destekleyen firmalarımızda var. Bunlara da, bu sponsor firmalara da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. İnşallah misafirlerimiz memnun kalmışlardır. Misafirlerimizin memnun kalmalarını, bizim Çorumdan hoşnut ayrılmalarını özellikle diliyorum.
Hepinize tekrar saygılar sunuyorum. Sağolun.
