Yabanda kalmış yabani hayvanları kış şartlarının ağır geçmesi ve sıkışıklık yaşamaları nedeni ile onlara yem atmak Devletin görevlerinden tabii. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın, Tarım Bakanlığı'nın, Valiliğin, yerel yönetimlerin görevlerinden olduğu nedeni ile bu gün burada sembolik olarak yemleme çalışmasını yapmak üzere toplanmış bulunuyoruz.Aslında her kış mümkün mertebe elimizdeki stoklar bitinceye kadar yaban hayvanlarının yemlenmesi Orman ve Su İşleri Müdürlüğümüzce hatta Tarım,Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğünce ve hatta Çorum ilimizde STK' larca, hatta bazı okullarca yemleme yapıldığını hepiniz biliyorsunuz.

Hayvanları koruma yabani hayvanları koruma kanunu diye bir kanunumuz var 4915 sayılı kanun. Bu kanun zaten bu görevi Çevre ve Orman Bakanlığı o zamanki adıyla şu anda Orman ve Su işleri Bakanlığı bu görevi veriyor. Bu görev için yaban hayatının korunması ile ilgili bir de bu Bakanlığ'a ait genel müdürlük var. Dediğim gibi hem hayvanları koruma kanunu hem sağlık hayvan sağlık zabıtası kanunu hem hayvan ıslah kanunu bu kanunlar hayvanlara gerek ehil hayvanların kullanımına onlara kötü muamele yapılmamasına onlara eziyet çektirilmemesine, işkence edilmemesine güçlerinin üzerinde güç yüklenmemesine hem de güçten düşmüş hayvanların bakılmasına onların sahiplenilmesine ve hem de yabani hayvanların herhangi bir strese sokulmadan doğada özgür bir şekilde barınmalarına imkan tanıyan kanunlar. Aslında biz insanlar en fazla çevreyi doğayı tahrip eden varlıklarız.

Aslında eskiden insanlar ormanları kesmeden önce ormanlar çok fazla olduğu için yaban hayvanları stressiz gayet rahat şekilde hayatlarını idame ediyorlardı. Ama ormanlar kesilip azalınca yaban hayvanları günümüzde artık strese giriyorlar ve hakikaten bazı hayvanlar örneğin ayıların, domuzların son yıllarda insanlara saldırmaları onların hayat haklarını ellerinden alınmalarından kaynaklanıyor. Onların yaşadıkları ormanlar sınırlanınca o hayvanlar özgür ortamda yaşamaya alışmış hayvanlardır bundan dolayı strese giriyorlar. Dolayısıyla bu yaban hayvanlarının korunması da bizim görevlerimiz arasında. Kanun bu görevleri bizlere dediğim gibi yerel yönetimlere hem mülki makamlara hem zabıta makamlarına, kolluk kuvvetlerine bu görevi vermektedir. Bunun yanında av hayvanları ile ilgilide önemli görevler var. Özellikle son günlerde yaban tavşanı ve kınalı keklik avı yasak olduğu halde avcılarımızın özellikle karın fazla yağmasından dolayı hayvanların sıkışması ve yollara inmesi insanlara yaklaşması nedeniyle onları fırsat bilerek avcıların çokça yaban tavşanı ve keklik avlamak için fırsat kolladıkları ve bunu yaptıkları hileli avlandıkları yani özet olarak tespit edilmesi üzerine sert bir şekilde uyarıcı bir genelge yazdık.

Bu avlanmanın yasak olduğunu bunları yapmamaları gerektiğini hem de Orman Teşkilatının, Kollu Kuvvetlerinin Yerel yönetimlerinin yani görevli olan bütün birimlerin de bu olayları engellemeleri yönünde bir genelge yazmıştık. Bu gün de bu hayvanların beslenmesine tabiatta sıkışmadan aç kalmamalarına yaşamalarına müsait ortamı hazırlamak üzere hayvanları koruma kanunu gereğince bugün yemleme faaliyeti sembolik olarak başlatacağız. Konu bundan ibarettir. Yaban hayatını korumazsak ilerde şehir hayatımızda tehlikeye girer.Sadece yaban hayatı değil, özellikle şehirlerimizde sahipsiz hayvanların da korunmadığını görüyoruz, sahipsiz hayvanların toplanıp onların koruma altına alınıp özellikle belediyelerin ve yerel yönetimlerin asli görevlerinden zorunlu olarak yapmaları gereken görevlerinden biridir. Dolayısıyla sahipsiz hayvanlara iyi muamele edilmeli sahipsiz hayvanları da yerel yönetimlerimiz toplamalı bunları kayıt altına alarak onlara bakmalı onlara eziyet çektirmemeli. Çünkü insan hakları gibi hayvan hakları da söz konusudur. Bütün uluslararası kuruluşlarda, bizim ulusal mevzuatımızda da açık açık düzenlenmekte yani hayvanların belli hakları vardır. Bu haklara insanlar riayet etmelidir. Onun için de Mülki makamların Valiliğin başkanlığında illerde il hayvanları koruma kurulu diye bir kurulumuz var sekretaryasını Orman Bakanlığı yapıyor.

Yılda bir defa toplanan bu kurulda hayvanlarla ilgili çeşitli karalar alınmaktadır. Yani özet olarak şunu söylüyorum sadece bizim insanlara karşı vazifemiz değil bütün canlılara karşı vazifemiz var. Hayvanlara karşı da vazifemiz var işte bugün yaban hayvanlarına karşı vazifemizi yapmak üzere burada toplandık. Onları yemleyeceğiz. Ama siz basın mensuplarından da bu hususta halkın bilinçlendirilmesi, hileli avlanma yapmaması yabani hayvanlara karşı özellikle iyi davranılması av kurallarına avcılık kurallarına uyulması avlanması yasak olan koruma altında bulunan ayı gibi hayvanları da özellikle avlamamaları hiç bir şekilde taciz etmemeleri yönünde yazılar yazarsanız halkı uyarırsanız memmuniyet duyarız. Bu yemleme faaliyetimiz inşallah diğer STK ların diğer kurumların yemleme faaliyetleri ile devam eder. Bu hayvanlarımızı, yabani hayatı yabani hayvanları mutlaka korumamız gerekiyor. Hemen karşımızda biliyorsunuz sıklık parkı var. Sıklık parkında da bizim yine koruma altında aldığımız etrafını tel örgüyle çevrili olan yabani hayvanlarımız 40 civarında hayvanımız var doğal hayat içerisinde bu karda kışta kış ortamında yazın da yaz ortamında gayet rahat hayatlarını sürdürüyorlar. Demek ki hayvanları rahatsız etmediğimiz zaman her türlü şartlara adapte oluyor o hayvanlar. Onun için o hayvanlarda Allah'ın yarattığı birer canlı olarak bize emanettirler. Doğa da bize emanettir. Bitkiler de bize emanettir.Hayvanlar da bize emanettir. Bu emaneti iyi korursak bizim geleceğimiz de daha iyi olur.Benim söyleyeceklerim bu kadar.

Hepinize Teşekkür Ediyorum.