Kıymetli Mesai Arkadaşlarım, Değerli Katılımcılar, Sevgili Öğrenciler;

Hepinizi sevgiyle saygıyla muhabbetle selamlayarak sözlerime başlıyorum. Gerçi söylenecek sözler söylenildi, bize bir şey bırakılmadı ama birkaç cümle müsade ederseniz ben de ilave edeyim.

Sevgili gençler, ben Çorum'da gençlerden ve çocuklarımızdan fevkalede memnunum bunu size böyle iltifat olsun diye söylemiyorum. Ben caddede gezerken bakıyorum yaşlı insanlar her türlü adabımuaşeret kurallarına aykırı hareket ettikleri halde gençlerimiz çocuklarımız caddelerde, sokaklarda, toplumda nasıl yaşanacağını sanki o yaşlılarımıza öğretir gibi davranış içerisinde olunca hakikaten sevincimi gizleyemiyorum. Örneğin genç birisi bakıyorum bir gofret, bir çikolata veya bir şey yiyor, kağıdını buluşturuyor elinde, çöp kutusuna varıncaya kadar yürüyor bekliyor atmıyor yere. Onu çöp kutusuna atıyor. Bu benim fevkalade gençliğe olan ümidimi arttırıyor. Çünkü biz medeni toplumuz. Medeni toplumlarda çevre en az kirletilir. Çevrenin sıfır kirletilmesi diye bir şey yoktur aslında. Yediğimize, içtiğimize göre mutlaka çevremizi biraz kirletiyoruz, nefes alıyoruz, oksijen alıyoruz, karbondioksit veriyoruz çevreyi kirletiyoruz mesela. Almak zorundayız ama bu çevreyi ne kadar az kirletirsek veya kirlettiğimiz çevreyi ne kadar temizlersek. Arkadaşlar şöyle meşhur bir söz var "herkes evinin önünü temizlese belediyelere iş kalmaz". Hakikaten gençlerimizde bu şeyleri özellikle görüyorum. Bu davranışlarınıza devam etmenizi, özellikle ihtiyarlarıınıza yaşlılarımıza bizlere daha doğrusu örnek olmamızı, özellikle bugüne kadar yaptığınız gibi bundan sonrada sizden bekliyorum.

İkinci husus, biz demokratik, laik bir hukuk devletiyiz. Demokrasi halk idaresi demektir. Hepiniz biliyorsunuz zaten. Yani her türlü oligarşiden, monarşiden, aristokrasiden, meşruti idarelerden ayrı. İşte Adana'da Cumhuriyet diyoruz. Cumhuriyet ve Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılmış hali, idare şekli ülkemizde uygulanıyor. Yani halk yönetime belli ölçüde katılıyor, katılamadığı yerde de halkın temsilcileri vasıtası ile idare ediliyor ülke ama ikinci prensip laiklik, üçüncü prensip sosyal bir hukuk devleti olması da bu demokratik olması kadar da önemlidir. Yani laikliği kısaca şöyle tarif edelim. Siz kimsenin inancına karışamazsınız, sizin inancınızada kimse karışamaz. Özeti budur laikliğin. Bu da önemli bir teminattır, önemli bir garantidir ülkemiz sistemimiz için. Diğer bir ilke de hukuk devleti ilkesi. Sosyal devlet ilkesinden bahsetmeyeceğim. Onu daha çok devlet yapacak ama hukuk ilkesi, hukuk devleti ilkesi önemlidir. Hukuk devleti ilkesi nedir gençler. Hukuk devleti ilkesi, herkesin hukukunun önceden belli olduğum idarenin adıdır. Herkesin hukukunun önceden belli olduğu idare sistemine hukuk sistemi, devlet sistemine hukuk devleti denir. Dolayısıyla hukuk devletinde keyfilik olmaz. Hukuk devletinde herkesin hak ve hukukun belli bir sınırı vardır. Başkalarının hürriyetlerini ve haklarının başladığı yerde bizim hak ve hürriyetlerimiz biter. Bunları eminim ki siz bizden daha iyi biliyorsunuz zaten ama bir defa da bu açılnş münasebetiyle ifade etmek istedim sadece. Dolayısıyla hak ve hukuka saygı göstermek inancımıza göre de kul hakkı zaten oldukça kutsaldır, affedilmeyecek haklardan hukuklardan biridir. Dolayısıyla insan hakları, hukuk devleti dediğimiz zaman inancımızla bağdaştırdırsak kul hakkı kavramı ile karşı karşıya kalırız. Dolayısıyla başkalarının hakkına hukukuna girmemek, aynı zamanda hem inanç yönünden görevimizdir hem de medeni insan olarak görevimizdir.

Biliyorsunuz insanların bir takım görevleri vardır. İnsanlar diğer varlıklar gibi başıboş yaratıklar değildir. İnsanlar, aklı vardır çünkü dolayısıyla sorumluluğu vardır. Bir takım yetenekler verilmiştir insana. sorumluluklar da verilmiştir. Allah'a karşı görevlerimiz vardır, sorumluluklarımız vardır, Peygambere karşı sorumluluklarımız vardır, ailemize karşı sorumluluklarımız vardır, milletimize karşı sorumluluklarımız vardır, Vatanımıza Bayrağımıza karşı sorumluluklarımız vardır, bütün insanlığa karşı sorumluluklarımız vardır, insan olarak da bütün insanlığa karşı sorumluluklarımız vardır. Onun için sizden özellikle istirhamım şudur. Derslerinize tabi çalışacaksınız, bilgisayarlarla tabi oynayacaksınız. Bilgisayar dünyası önemli bir dünya, sonsuz bir dünya, hakikaten çok geniş bir dünya. Oradan bilgiler alacaksınız ama milli kültürünüzü ve evrensel kültürü mutlaka öğreneceksiniz. Çok net söylüyorum İngilizler, herhangi bir İngiliz çocuğu şekspiri bilmezse onu hain ilan ederler. Şekspiri bilmeyen İngilizi haini ilan ederler Onun için şunu anlatmak istiyorum. Biz de tarihimizi, tarihimizdeki vatana hizmet eden bütün kahraman kişilerimizi, devlet adamlarımızı, bugün de devletimize hizmet edenleri, hepsini bilmek ve onlara destek olmak durumundayız. Vatandaş olarak devlete destek olmak, idarecilere destek olmak, okul idaremize destek olmak, anne babamıza destek olmak, belirttiğim gibi medeni insan olarak zaten insanlık görevimizdir. Tabi demin de belirttiğim gibi gençleri bu yönden ben takdir ediyorum zaten, toplumda da eminim. 

Bakın arkadaşlar, bizim ilimiz demin de Emniyet Müdürümüz söyledi oldukça sakin illerden biridir. Ufak tefek marjinal gruplar, ufak tefek küçük gruplar suça karışsa da genelde gençlik sakin. Hakikaten huzur ve sükûn içersinde olan bir il, emniyet ve asayişi düzgün bir il. Bu düzgünlükten de fevkalade memnunuz. Çünkü arkadaşlar güvenlik olmazsa bir yerde, bir yerde emniyet ve asayiş sağlanamamışsa, bir yerde sokakta insanlar korkarak yürüyorlarsa, orda başka hakların uygulanması da söz konusu olmaz. Başka haklar zaten uygulanamaz orada. Onun için önce güvenlik hakkı çok önemli bir hayat hakkıdır, yaşama hakkıdır aynı zamanda. O açıdan bizim toplumumuz fevkalade sakin, fevkalade huzurlu olmasına rağmen küçük küçük gruplarla da olsa bir takım suçlara bulaşan gruplar mevcut. Tabi bunları da sizin davranışlarınız, sizin toplum genelinin gösterdiği davranışlar bu grupları zamanla içimize alıp eritip, onları da normal çizgiye, medeni çizgiye getirmeyi sağlayacaktır. O açıdan ben sizlerin, bu Emniyetinmizin, Milli Eğitimimizin ve Müftülüğümüzün ortaklaşa düzenlediği bu proje inşallah başarılı olur.

Bu projede siz gençlere çokça görev düşüyor. Görevleriniz sadece dinlemek değil. Görevleriniz aynı zamanda bu tür projelere katkı sağlamak, hatta bu tür projeleri tasarlamak, planlamak, bize de getirip sunmak ta olabilir. Çünkü arkadaşlar, sizin dimalarınız, sizin zihinleriniz bizden daha yeni, bizden daha zinde, bizden daha çok bilgilisiniz aslında. Bizim tecrübelerimiz çokça var ama siz dünyada en yeni bilgileri öğrenme şansına bizden daha fazla sahipsiniz. Dolayısıyla ben olsam mesela gençlerin yerinde, her genç arkadaşımdan bunu özellikle istiyorum veya en azından her sınıftan bir tane proje istiyorum ben. Toplumla ilgili, özellikle toplumsal hayatın gelişmesi, geliştirilmesi ki Milli Eğitim Müdürümüz demin bahsetti. Öğretmenlerimiz, okullarımız, eğitim sistemimiz zaten buna çabalar. Yani insanların yeteneklerini geliştirmeyi, bilgilerini artırmayı, dünyadaki gelişimleri izlemeyi, dolayısıyla kendi gelişimlerini sağlamayı, amaç olarak da modern ve huzurlu bir topluma ulaşmayı amaç edindiği için, onun içinde bulunan, o eğitim sistemin içinde bulunan öğrencilerimiz de buna mutlaka katkı vermeli, buna mutlaka emek vermeli. Bu konuda ben özellikle gençlerimizden katkı olacağını da düşünüyorum bu projenin uygulama süresince ama baştan projeyi yapan bu proje de emeği geçen ve bundan sonra da uygulayacak olan bütün arkadaşlarıma, kuruluşlara ve siz muhatabı olan siz gençlerimize teşekkür ediyorum. Buraya geldiğiniz için de hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizin bu projeye gönülden katılacağınıza inanarak tebrik ediyorum. Bu projenin hayırlı olmasını diliyorum. Bu proje inşallah önümüzde de sizlerden oluşacak, sizlerden gelecekte tekliflerle, uygulayacağımız projelerle devam etmesini diliyorum. 

Hepinize tekrardan sevgiler saygılar sunuyorum. Sağolun.