T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Değerli Mesai Arkadaşlarım,Basınımızın seçkin temsilcileri, Kıymetli Basın Mensubu arkadaşlarım;
Hepinizi sevgiyle saygı ile muhabbetle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.Öncelikle Afiyet olsun,herhalde kahvaltı bitti.Emniyet Müdürlüğümüzün düzenlemiş olduğu bu güzel kahvaltının,Kahvaltıdan dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Ayrıca yeni binalarının yeni hizmet binalarının tekrar hayırlara vesile olmasını hayırlı hizmetler yapılması için de ve Çorumlulara, da hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.
Bu 1128 Akademisyenin yayınlamış olduğu bildiri vardı.Bu bildiriyi okuyanınız varsa oldukça ağır bir bildiri Türkiye Cumhuriyeti devletini katliam yapmakla halkı aç susuz bırakmakla ağır silahlarla saldırmakta, bilinçli sürgün yapmakla suçlayan bir bildiri bu bildiriye gerçi bir kısmı imzalarını geri çekti ama bu bildiri ile huzurlarınızda Çorum valisi olarak nefretle kınadığımı ve bu bildiriyi yazanların Türkiye Cumhuriyeti Devletini tanımadıklarını bu bildiriyi yazanların biraz da dönüp teröristlere bakmaları gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Zira dün teröristler malumunuz olduğu üzere Diyarbakır'da bir ortaokulu çoluk çocuk demeden, karne sevincini yaşayamadan çocukları bombaladılar . Orda yaralılarımız var öğrenciler yaralandı.Okul tahrip oldu.Dolayısıyla bunu da nefretle kınıyoruz.
Bunun Dışında mültecilerimiz le ilgili çokça basın organların da yazılar yazılıyor çiziliyor bazen fevri ve ferdi olarak dernekler kişiler yardım toplama gayretlerine giriyorlar tabii ki yardım toplayanlar ve onlara dağıtanlar iyi niyetle yapıyorlar onlara teşekkür ediyoruz amma hepinizin de gördüğü gibi bu tür dağınık organizeden yoksun dağıtımlar kötü görüntülere sebep oluyor.Geçen gün Ulu kavak Muhtarının dağıttığı battaniye hakkakten ilimize yakışmayan görüntülere vesile oldu.Dağıttığı şeylerden ötürü tabi kendisine teşekkür ettim ama kendisine bu hususun çok güzel görünmediğini de ifade ettim.
Göçmenlerimizin şu anda özellikle Suriyelilerle ilgili önemli çalışmalarımız var Suriyelilerle ilgili özel projelerimiz var ama Suriyeliler ile ilgili özellikle dün itibarı ile mesleklerini tespit ettik,bütün göçmenlerimizin meslekleri ile ilgili bilgi var ama Suriyelileri özel olarak çıkardım bunlardan İnşaat Mühendisi, Elektrik Mühendisi gibi mühendisler olduğu gibi şoförlük mesleğini icra edenler var. Memurlar var Öğretmenler var ama bizi esas ilgilendiren kısmı şu an beni ilgilendiren kısmı acilen şuydu. Özellikle bunlar Halep ve yöresinden geldikleri için Halep yemek kültürünü çoruma nasıl aktarabiliriz bunun hesabı içerisindeyiz.İnşallah onları bir organize edip eğer halebin Antep'te Urfa'da Diyarbakır'daki yemek kültürü, Hatay'da ki yemek kültürü aslında köken itibarı ile Halep ten gelmedir dolayısıyla Halep mutfağını getirirlerse göçmenlerin bize sadece külfetleri değil bize iyilikleri de olmuş olur katkıları da olmuş olur diye düşünüyorum.
Bu göçmenlerle ilgili özellikle algılar düzeldi ama ilk etapta çok algılar vardı işte bunlar niye geldi biz kendimizi anca doyuruyoruz buları niye besliyor devlet şeklinde tabii ki arkadaşlar durum öyle değildi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cenevre sözleşmesine imza atmış Dini,Dili,Irkı Felsefi düşüncesi Siyasi görüşü ne olursa olsun darda kalmış Savaş nedeni ile veya yokluk nedeni ile ülkesini terk eden herkese kapılarımızı açmayı taahhüt etmiş bir devlettir.Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Selçuklu Devleti gibi Osmanlı Devleti gibi büyük devletlerin Mirasçısıdır,varisidir.Bize yakışan budur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Avrupa'nın ve bütün dünya ülkelerinin alamadığı kadar göçmen kabul etmiştir.Malumunuz olduğu üzere iki Milyonun üzerinde göçmen kabul etmiştir.Bunların sadece bizde beş bin küsuru mevcuttur bu göçmen arkadaşlarımız,bu göçmen kardeşlerimiz neticede dün bizim vilayetimiz olan Şam yörelerinden geliyorlar.Dün Bizim olan Musul,Bağdat,Basra Kerkük yörelerinden geliyorlar. Dolayısıyla özet olarak söylüyorum bunlar bizim Dedelerimizin torunları bunlar bizim kardeşlerimizdir.Burada da işte asayişten sorumlu Emniyet Müdürümüz Jandarma Komutanımız da yanımda önemli bir derecede bir asayiş olayına karıştıkları söz konusu değiller tekrar oluyor gerçi ama onun için bu Suriyelilerin bize zarar verdiği çokça külfet getirdiği algısı arkadaşlar yanlış,Suriyelilerin bi kısmı zengin insanlarda var içlerinde Suriyelilerinde Iraklıların da ,Suriyeli zaten az 850 Suriyeli var ilimizde gerisi Iraklı,İranlı,Afgan,Somalili var bizim ilimizde on on bir ülkeden göçmen var Sadece Suriye'den Iraktan da değil. İran dan da var, daha önce gelmişler yani. Dolayısı ile bu göçmenler bizim misafirlerimiz olduğu gibi bu göçmenlerin bazıları da zengin, zenginleri de var. Memleketlerini terk etmiş gelmişler. Neticede yardımla da geçinseler, kendi imkanlarıyla da geçinseler bu paraları bizim bakkalımızda bizim fırınımızda bizim marketimizde bizim iş yerlerimizde harcıyorlar. Bizim sokaklarımızda tüketiyorlar. Dolayısı ile milli ekonomimiz açısından herhangi bir olumsuzluk söz konusu olmuyor. Bunu özellikle belirmek istiyorum.
Ben bugün geçen aylarda yaptığımız basın toplantısından ayrı olarak hep böyle rutinin dışında olan şeylerden bahsedeceğim. Rutin konusunda sorularınızı alacağım. Yani Emniyetin Jandarmanın faaliyetleri ile ilgili,veya Özel İdarenin çalışmaları ile ilgili sorular sorarsanız cevap vereceğim. Bunları hep biliyorsunuz.Tekrar tekrar etmeye gerek yok. Bu toplantı zaten biraz 2015 yılının değerlendirmesi. Ama özellikle sizin gözünüzden nasıl görünüyor sizi dinlemek daha faydalı olacağını düşündüğüm için ben rutinin dışında yapacağımız şeyleri, yaptığımız şeyleri söyleyip geçeceğim.
Şu an rutinin dışında düşündüğümüz yaptığımız işlerinden biri Bölge Kalkınma İdaresi arkadaşlar. Bu bizim için fevkalade önemli. Türkiye’nin milli geliri düşük olan özellikle Doğu ve Orta Anadolu illeri, Çorum’a kadar varıyor bu,Çankırı’ya kadar varıyor sınırı. Bu illerin içinde Güneydoğuda GAP diye. Doğu Anadolu'da DAP diye. Karadeniz de DOKAP diye. Karadeniz'deki DOKAP’ ın sınırları Samsun’a kadar geliyor, Samsun’da içinde hatta. Konya Ovasında KOP gibi çeşitli birlikler Kalkınma İdareleri kurulmuş ve bu kalkınma İdareleri topyekun kalkınmayı hedefleyen bölgelerarası dengesizlikleri tamamen gideren ve yatırımları o bölgeye akıtan çoğaltan bir yapıya sahip. Dolayısı ile bizde sıranın bize geldiğini Orta Anadolu Kalkınma İdaresi veya Kızılırmak Kalkınma İdaresi adı altında ki Kızılırmak bizim ilimizin on ilçesinden geçmekte arkadaşlar. Yani Sungurludan Uğurludağ’dan efendim İskilip'ten Laçin'den Merkezden, Osmancıktan, Kargıdan on tane ilçemizi ilgilendiren bir ırmak Kızılırmak. Diğer illerde de var ama en çok bizim ilimiz sınırlarından 182 kilometre uzunlukla geçiyor. Dolayısı ile Kızılırmak Kalkınma İdaresi kurulması halinde ilimizin merkez olması düşüncesi ile daha çok Kızılırmak adını kullanmayı yeğliyorum ben, Kızılırmak Kalkınma İdaresi. Ama Orta Anadolu Kalkınma İdaresi de deseler Sivas’ı, Kırşehir’i, Nevşehir’i, Kayseri’yi Yozgat’ı, Kırıkkale’yi, Çorum’u, Amasya’yı ve Tokat’ı içine alan bir idare olacak ki, bu idarenin kurulması için raporlar hazırladım. Bu 11 ilin Valilerine gönderdim. Onlar incelediler.
Bizim kendi milletvekillerimize de intikal ettirdim. Bakanlara intikal ettirdik. Şuanda inceleme safhasında. Bunu biraz dile getirirseniz memnun oluruz. Bizde 80 de 1980 de Çorum Çankırı kırsal kalkınma projesi diye bir proje uygulandı. Fevkalade katkısı olduğunu ben hatırlıyorum o zamanlar. Çünkü ben o zamanlar Erzurum'daydım. Erzurum'da da gene kırsal kalkınma projesi uygulanmıştı. Oradaki uygulamadan esinlenerek diyorum ki burda da faydası olmuştur. Ama kalkınma idaresi şu anda Bölge Kalkınma İdaresi kurulursa yine bu bölgemiz, Çünkü İç Anadolu bizim Türkiye’nin hakkeden çok gelişmiş bir bölgesi değil. Her ne kadar biz bu bölge devlete problemsiz, devlete bağlı, devlete hiçbir zaman yanlış yapmayan bir bölge olmasına rağmen, milli gelirden çok da fazla pay alamayan bir bölge. Bugün Türkiye ihracatı içinde Çorum’un Çankırı’nın bu bölge illerinin ihracatının miktarı 1,99 yani % 2 . Dolayısıyla bulunan bu rakamların. başka rakamlarda verebilirim. Bu rakamların biraz yükseltilmesi lazım. Bizim bölgemiz çok mahrumdur, çok mağdurdur demiyoruz ama bizim bölgemiz hala tarım potansiyeli, henüz sulama bitmemiş, turizm potansiyeli henüz kazısı bitmemiş ve sanayi potansiyeli de henüz tamamlanmamış vaziyette. Ama 3 konuda da potansiyeli yüksek olan bir il. Hem tarımda hem turizmde hem sanayide çokça yol alması gereken bir il olduğu için bu Kalkınma İdaresinin bir an önce kurulmasını istiyoruz. Bu konuda çalışmalar yapıyorum, ondan haberiniz olsun.
OKA Kalkınma Ajansımız var biliyorsunuz. Merkezi Samsun Amasya Tokat ve Çorum illerini de kapsayan bir OKA,Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı var. Bu ajansın başkanlığı bu aydan itibaren Çorum’a geçiyor, bize geçiyor. Yani yarından itibaren veya bugünden itibaren diyebilirim. Kalkınma ajansının fiili başkanı benim. Ama hukuken dün gidemedik toplantıya, teslim alamadık. Başka bir gün inşallah gidip toplantıyı yapacağız. Teslim töreni yapılacak. Amasya Valiliğinden Çorum Valiliğine geçiyor. Bu konuda da gazeteci arkadaşlarımdan da daire arkadaşlarımdan da şunu istiyorum. Bu yıl en azından bol bol proje yapmaları, projeleri bol bol teşvik etmeleri, yapılan projeleri Kalkınma Ajansına intikal ettirmeleri, Özgür Bey burada mı, Özgür Bey burada yok Kalkına Ajansı destek ofisi görevlimiz. Özgür Bey bizim hem hemşerimiz, hem de iyi bir bilgi yönünden yetişme yönünden fevkalade iyi bir düzeyde arkadaşımız. O size mutlaka yardımcı olacaktır. Belki destek ofisi elemanlarının sayısını artırma yolunda bir girişimimiz olacak ama onlar iki kişiler. Onlar bile olsa onların yardım etmeleri mümkün. Bilgi seviyeleri buna yeterli. Dolayısı ile onlara başvurmaları halinde vatandaşlarımızın, kuruluşlarımızın. STK' larımızın onlarda gerekli yardımı sağlayacaklardır projeler konusunda. Ama bu sene biraz projeler konusunda atağa geçmemizin tamda sırası diye düşünüyorum.
Yine detayını daha sonra Adem Bey açıklayacak, vakıf tarafından dağıtılan dağıtılacak olan dağıtılması için ilimize gelen şu anda bir hayırsever firma tarafından gönderilen dört bin çift ayakkabı, dört bin tek kaban kızlar için pembe erkekler için mavi öğrenciler için özellikle. İlimize gelmiş durumdadır. Onlarda önümüzdeki günlerde dağıtılacak. Ama detayını vakıf başkanı Adem SAÇAN Bey açıklayacaktır. Daha sonra vakıfta belki mütevelliye toplantısı ile bunu açıklayacaktır. Böyle bir yardım var. Vakfımızın yardımları konusunda zaten izliyorsunuz. Kömürüz bu sene biraz sıkıştı, bu sene biraz gecikti. Bazı ihtiyaç sahipleri mağdur oldular. Ama çok fazla olmadı. Biraz tek tük oldu. Çünkü biraz geç başlandı bu sene kömür dağıtımına.
Kömürde bir sıkıntımız oldu hafiften. Fakat aşevinde fakirlere dağıtılan yemeklerde, yaptığımız giysi yardımlarında, yaptığımız nakit yardımlarında tedavi yardımlarında herhangi bir aksama yok. Vakfın yeteri kadar parası var, hatta fazlası var. Ayrıca ne kadar geliyor Adem Bey 600 bin Lira, 670 bin Lira tekrar istediniz. Detayını söylemiyorum bunların. Ama vakıfta normal olarak sosyal yardımlarda gayet güzel bir şekilde gidiyor. Ama her zaman söylüyorum arkadaşlar. Siz gazetecisiniz biz resmi görevlileriz. Hiç fark etmez, hepimiz bu memleketin insanlarıyız. Hepimiz nerde bir aksaklık, nerde bir eksiklik, nerde bir yetim nerde, bir engelli görürsek lütfen en yakın devlet kurumuna bize veyahut da herhangi bir karakola intikal ettirirseniz emin olun mutlaka ilgilenilecektir, o problemle, o kişiyle. O sorunun da mutlaka çözümü için ilgilenilecektir. Onun için bunu sizden her vatandaş olarak bizler gördüğümüz aksaklığı ilgilisine iletmek durumundayız. Avrupa bundan kalkınıyor işte.
Ben Avrupa da yıllardır gördüğüm bu. Avrupa adam yola bir muz kabuğu atarsa, gelecek arabanın lastiğin altına gelince kayar araba, kaza olur diye hemen pencereden gören bir Alman, derhal karakolu arıyor, diyor filan adam muz yedi pencereden de kabuğunu attı. Yani bizimde aksaklıkları ille şikayet olması gerekmez. Her türlü aksaklığı bildirmemiz halinde çözümü yolunda emin olun mutlaka ilgilenilecektir tarafımızdan. Bu ara Avrupa demişken Avrupa ya gittik bazı gazeteci arkadaşların ne gereği vardı diyorlar İnşallah ben çok samimi söylüyorum bu şeyde kararım o yönde en kısa zamanda bi kaç gazeteci arkadaşımla gitmek istiyorum, bi kaç Kaymakamı da alacağız hatta bu sefer gidişimizde çünkü gazeteci yani daha doğrusu yurtdışı gezisi arkadaşlar ben yurtdışını çok gördüm.Ben Geçen Hollanda'yla gördüğüm 45 ülke oldu meslek hayatımda 45 ülkeden 45 ayrı görgü öğrendiğimi,görgü gördüğümü bilgimi artırdığımı çok net hatırlıyorum. Ben Trafiği İngiltere de öğrendim arkadaşlar Trafik konusunda incelemeye göndermişti devlet beni İngiltere de gördüm Trafiği ,Trafik ışıklarının,Trafik levhalarının şehri nasıl kirletmediğini nasıl engel olduğunu rapor olarak ta ben İçişleri bakanlığına verdim onu ama orda gördüm ben yani yollarda yerlerde bi takım çizgilerle Trafiği nasıl hallettiklerini uzun uzun raporum dada anlattım ama her Avrupa ülkesinde hatta Sudan dan bile ,Sudana da gittim ben İsraile de gittim ama Sudandan bile bi takım görgüler öğrendiğimi hatırlıyorum ben. Bu açıdan arkadaşlar yabancı ülkelere gitmenin fevkalade faydalı olduğunu düşünen bir insanım.
Gezmeye bile gidilse Utreh Fuarı vardı Hollanda da Hollanda konusunda bi kaç şey söyleyeyim,Hollanda deminde söyledim Dünya Domates ihracatının % 25 ini Hollanda yapıyormuş 620 milyon Euro 620 milyar galiba 620 Milyar euro Domatesten ihracattan para kazanıyor adamlar.Yağmur başımızdan iniyordu dört gün kaldık Hollanda da bu yağmura rağmen adamlar çiçek yetiştiriyorlar Osmanlıdan aldıkları, İstanbul dan götürdükleri lale soğanlarını geliştirmişler, Dünyaya lale ihraç ediyorlar biliyorsunuz 40.000 kilometre kare denizden daha aşağıda nederland denizden aşağı ülke demek zaten denizden alçak toprakları her tarafa kanal vurmuşlar, kanallar su dolmuş drenajlar su dolmuş o drenajların üstünde su değirmenleri yapmışlar suları tahliye ediyorlar tahliye ettikleri yerde bi şeyler yetiştirsinler veya hayvanları otlasın böyle bir enteresan bir çaba, Enteresan bir cesaret, Enteresan bir gayret ve buna rağmen adamlar bu iklimde yani gördüğünüz zaman nerdeyse buraların hepsi bataklık, bataklığı andıran şehirlerde sulardan ibaret sular sokaklar hep su kanallar falan filan arazi de hep böyle ama yollar set şeklinde yüksek yapmışlar kazıklar çakılarak Amsterdam altına tahta kazıklar çakılarak yapılmış bi şehir arkadaşlar bazı binaların o kazıkları çürümüş veya şey olmuş deforme olmuş bazı binaların eğilmiş olduğunu gördüm böyle bir ülke yani belki de gelecekte batabilecek batma tehlikesi olan bir ülke ama insanlar üretiyorlar.
Hayvancılık konusunda biliyorsunuz Hollanda zaten hoştayn inekleri ile meşhur bizde onlardan inek alıyoruz süt verimi çok yüksek olan inekler onlarda onların ve hayvancılık yapıyorlar bu hayvancılıktan peynirciliğe hayvancılıktan peynir elde ediyorlar peynirleri çok meşhur Hollandalıların , ve Hollanda da ayrı gördüğüm bir şeyde Türkiye köyü var arkadaşlar başında Türk Bayrağı asılı Türkiye köyü orda diyor ki bize Türk diyorlar zaten amam bizim Türklükle bi alakamız yok aslında biz Protestansız. Katoliklerle çokça savaştık,Biliyorsunuz Avrupalılar şimdi bize diyorlar ya mezhep filan onlar 30 yıl mezhep savaşı yaptı tarihte 30 yıl savaşları var .
Katoliklerle Protestanlar savaştılar Hollanda daha çok Protestan. Diyor ki o zaman bize dediler ki Katolik mezhebini seçin sizinle savaşa son verelim,bide dedik ki Katolik olacağımıza Türk oluruz daha iyi yani o Türk kelimesi ondan dolayı bize hep Türk derler şu anda bayraklarını da asmışlar Türk Bayrağını dalgalandırıyorlar köyün başında köyün ismi de Türkiye. Lahey Adalet divanına gittik,Lahey de bulunduk Rotterdam da Başkonsolosumuzu ziyaret ettik oradaki görüşmeleri yaptık orda en azından Avrupa ile ilgili şeyler sorduk görüşlerini sorduk şu anda Türkiye Devletinin biraz güçlenmiş olması nedeniyle Şu anda Avrupa'nın bize sıcak bakmaya başladığını söylediler.
Avrupa Daimi Temsilcisi Ayşe UZER veya Sevgi UZER kendiside Tokatlıymış zaten o hanımefendi Büyükelçi hanımefendi dedi ki özellikle biz şu anda çok iyi durumdayız.Şu anda artık çok sıcak bakıyorlar bize hatta siz haklıymışsınız ama biz hata yaptık diyorlar.Güzel bilgiler verdi bize onları da ziyaret etmiştik . Belçika da Bürüj de Gent Şehrinde incelemelerde bulunduk. Çeşitli toplantılara katıldık. Fransa da Kalkınma Ajansı ile ilgili toplantı yaptılar ama ben ona yetişememiştim,Ben bir gün geç gitmiştim o nedenle Fransa'daki toplantı hakkında bir şey söylemiyorum. Orda da Kalkınma Ajansını ziyaret ettiler oradaki kalkınma ajansı bizim kalkınma şey Yeşilırmak Kalkınma birliğine brifing verdi.Gidişte Gazetelerin birinde veya Ayhan bey burada yok değil mi Ayhan bey sormuştu bu işin ağası kim, Bu işin ağası Yeşilırmak Kalkınma Birliği Amasya Yeşilırmak Kalkınma Birliğinden gitmiştik ondanda haberiniz olsun.
Jandarma ve Emniyet sorumluluk bölgesinde meydana gelen olaylar konusunda arkadaşlar 2015 yılında tabii buları detaylı vermeyeceğim, detaylar da önümde sorarsanız söylerim. Ama bizim son iki yılda da 2015 yılında da her hangi bir terör olayımız yok. Bi de fa birinci cümlem bu,her hangi bir Terör olayımız yok bundan dolayı Çorumluları ben kutluyorum Çorumlular bu işi artık teröre öyle herhangi bir prim verme yönünde her hangi bir eylem yok bundan dolayı hakikatten tebrik etmek lazım çok güzel bir ilimiz son 3 yılda da ama son yılı anlattığım için söylüyorum terör olayı sıfır. Gerek Emniyet Gerek Jandarma bölgemizde. Emniyet bölgemizde suçlarda %3 bir artış var. Suçlar genelde arkadaşlar Kişilere karşı suçlar, Mal varlığına karşı suçlar, Devlete Millete karşı suçlar diye tasniflerimiz vardır bizim.
Bizim daha çok kişilere karşı suçlar Kişilere karşı suçlar içinde enteresandır mesela Jandarma bölgesinde kişilere karşı suçlarda 1. sırayı Trafik kazaları alıyor yani hani bunlar nedir filan diye merak ederseniz diye söylüyorum.Bunlara biz kişilere karşı suçlar diyoruz da Trafik kazası,Emniyet bölgesinde de 3 aşağı 5 yukarısı kişilere karşı suçlar, Mal varlığına karşı suçlar pardon kişilere karşı suçlar da hırsızlıklar var, hırsızlıklarda kafanızı fazla yormasın çok yaygın hırsızlık yok ilimizde ama hırsızlık olayları sayısı çok bunlar Evden hırsızlık, İş yerinden hırsızlık şeklinde daha çok yani adamın oğlu hırsızlık yapıyor evinden intikal ediyor bize takibi gerektiren şuç olayı olduğu için bunlarda istatistiklere giriyor. Önemli öyle büyük çapta yok öyle mafya hırsızlığı gibi yok öyle ufak tefek tarihi eser kaçakçılıkları var, Osmancık yolun da diğer ana yollarda zaman zaman sigara kaçakçılığı var.Bunlar sözünü etmeye bile değmeyecek kadar küçük çaplı kaçakçılıklar ama tarihi eser kaçakçılıkları son aylarda hem Jandarma hem Emniyet el koydu yakaladı. Önemli eserler bulundu Müzeye teslim ettiğimiz eserlerimiz oldu hatta son günlerde Köyü şimdi unuttum adını bir lahit çıkmıştı o köyden o lahit şimdi bizim müzede çokta kıymetli bir lahit içi boş çıktı ama lahit gayet süslemeli dışı içi süslemeli güzel bir lahit bu tür tarihi eserler bolca yakalandı bu son günlerde basına da açıklama yaptık nelerin yakalandığı konusunda açıklama yaptık.
10 bin 500 olayı var Emniyetin 10 bin 234 diyor ama işte yuvarlak söylüyoruz 10 bin 500 olayı var yıllık Emniyetin bu olaylar dediğim gibi bazısı da suç değil ama takibi gerektiren olay diye bir terim var bizde asayiş olayı olmadığı halde kayda giriyor herhangi bir ihbar edilip şey yapınca onlarla beraber hepsi, Jandarmanın sorumluluk bölgesinde aksine bir durum var. Suçlarda azalma var %3 oranın da azalma var buda güzel bir durum yani,Hem Emniyetin Hem Jandarmanın fevkalade başarılı olduğunu düşünüyorum arkadaşlar. Özellikle son yılda ifade alma yönetmeliğinde değişiklikler yapıldı bunu gazeteler hiç dile getirmedi gerçi ama biz şimdi bir senedir yaklaşık mağdur ve şikayetçi evinde diyelim biri şikayet etti karakola dedi ki beni evde dövüyorlar,şöyle bir şey var kanunsuzluk var gidip evinde ifadesini alıyor emniyet karakola çağırmıyor onu yani gel kardeşim karakola ifadeni alayım demiyor gidiyor evinde ifadesini alıyor. Mağdurun ve Şikayetçinin ifadeleri genelde yerinde alınıyor çalışmalarını biraz azalttı karakoldaki izdihamları biraz daha azalttı hatta karakolları belki duydunuz bu nedenle birleştirdik.
Şu anda Eski Emniyet Müdürlüğü bünyesin de iki karakolumuz bir arada hatta daha da tasarruf olsun diye ikisini bir arada tutmak yerine ikisini bir karakol haline getirmeyi de düşünüyoruz bu konusunda Emniyet Genel Müdürlüğüne de teklifte bulunduk.Bu nu uzatmıyorum Emniyetle ilgili Jandarmayla ilgili soracağınız bir soru olursa ben de buradayım Jandarma Komutanımız da burada,Emniyet Müdürümüz de burada zaten yatırımlar konusun da arkadaşlar özel idaremiz yine rutin dışı söylüyorum yani tek söylüyorum detayını arzu ederseniz izah ederiz. Özel İdaremiz 2015 yılında 357 bin liralık kaynak kullanmıştı pardon 357 milyon liralık eski rakamla trilyon diyorduk ya 357 milyonluk kaynak kullanmıştır bunun tabi yarıdan daha azı özel idarenin kendi 110 milyon liralık kısmı özel idarenin kendi şeyidir yol yapımı için kullandığı kırsal kesim için yol,içme suyu, kanalizasyon gibi çocuk oyun gurubu gibi köyler de asfalt gibi hizmetlerde kullandığımız paralar bunlar,yani bütçenin üzerinde bi para harcadık bütçemiz 90 milyon küsürdü ama hem meclis borçlanma yaptı 15 milyon hem de iki defa Başbakanlıktan Maliye Bakanlığından 13 milyon bir 7 milyon da bir ek para geldi bu nedenle bütçenin üstün de bir para harcadık bu sene yani 110 milyon lira para harcadı özel idare ama diğerleri de okul yatırımları biliyorsunuz büyük hastane nemiz devam ediyor.
Eğitim Araştırma hastanemiz, Kargı Hastanemiz bitti efendim Gençlik sporun yatırımları var, Sağlık yatırımları var, Okul yatırımlarımız oldukça fazla çeşitli semtlerde çeşitli köylerde okul onarımlarımız çeşitli köylerde vardı bu nedenle 350 milyon küsur yatırım harcaması yapıldığını söylüyorum huzurlarınızda 2015 yılında ama 2015 yılında sizlerden bir şey daha istiyorum gazeteci arkadaşlardan özellikle basından Beke kaplıcaları diye bir kaplıcalarımız var bizim Mecitözü yolunda Mecitözü de bizim en mağdur ilçelerimizden biri. Yani Mecitözülüler televizyonda görüyorsunuz, gazetelerde de çıkıyorlar . efendim ne olacak bu ilçenin hali, bu ilçe hep göç veriyor filan diye. Bizde üzülüyoruz bu Mecitözü aslında köylerinde çok güzel meyve sebze yetiştiren bir ilçemiz. Ama buna rağmen bir gerileme şeyinde. İle yakınlığı da bunda rol oynuyor.
Memurlar genelde İle gidip geliyorlar.Ama bu Beke Kaplıcasının orayı canlandıracağını düşünüyorum ben Beke köyünde. Kaplıca suyu yolun 6 kilometre miydi Ömer bey uzakta. Dört buçuk kilometre uzaktaydı, suyu getirdik şimdi yolun kenarına Özel İdare olarak. Su 37 derece, su yeterli, debisi yeterli. Yani bir kaplıca turizmine yeterli su var. Yolun kenarında kaplıca tesisi kurulacak alanı da istimlak ettik. Şu anda yeri de müsait. Suyu da orda yolun kenarında. Herhangi bir yol genişlemesi halinde de zarar görmeyecek şekilde kenarda hiç istimlak alanında filan değil. Şimdi bir tane yatırımcı arıyoruz oraya inşallah. Bunu gerçi Ömer beyle ve diğer arkadaşlarla istişare etmedim ama. Buradan ifade ediyorum. Bunu bu yatırımı bu sene bir şekilde yapacağız. Ya yap işlet devletle, ya yap işlet le, ya kendimiz bir şey yapacağız mutlaka. Burada bir kaplıca tesisi olduğu takdirde ki Terzi köydeki kaplıcaları gördünüz mü bilmiyorum, çok modern 5 yıldızlı bir otel yapmışlar onların sıcaklığı32 Bizim ki 37 derece, kaldı ki biraz da ısıtılabilir bir problem yok.
Ben çeşitli termal turizm tesislerini dünyada ve Türkiye de görmüş bir adam olarak söylüyorum. Biraz ısıtmak suretiyle mesela İhlas Holding te öyle yapıyor Akyazı’da, Kuzulukta Sakarya’da. Orda ısıtarak veriyor, biraz ısıtıyor. Borularla dışarıdan boru döşemişler. O boruların içinden su karışmadan, öteki içerden akan suyu fışkıran suyu ısıtıyor. O şekilde çeşitli teknolojiler var ısıtabiliriz de. Ama 37 derece fena bir su değil, vücut ısısı. İdeal bir kaplıca olabilir. Şimdi ben şunu şey yapıyorum. Dünyanın her tarafında var. Şu anda Türkiye de uygulamaları başladı arkadaşlar. Artık İngiltere’den Avrupa ülkelerinden çeşitli hastalar emekliler geliyor emekliler tatil yapmaya geliyor kaplıca şeyine. Hastalar tedaviye geliyorlar. Onların doktorları sevk ediyorlar. Bizim kaplıcalarda onların emekli sandığı, onların güvenlik kurumundan paraları direk tahsil ediyor. Belki bizim tesisimizde ilerde öyle olur. İnşallah Sağlık Bakanlığı listelerine alır, tedavi merkezi gibi. İnşallah o zamanda yani gelir kaynağı Çoruma gelir kaynağı ve turizm kaynağı olabilir diye düşünüyorum. Bu Beke Kaplıcasının biraz reklamını yaparsanız adını duyurursanız çok sevinirim, bunu sizden özellikle istiyorum.
Sanatseverler sokağı bu Pir baba Parkının yanında. Sanatseverler Sokağında faaliyetimiz oldu. Sokağı genişlettik, tanzim ettik. İnşallah ÇESOP ta şimdi şeylerini yapacak, kulübeler yapacak oraya güzelce. Örneğini hatta bi ara oraya koyduk örneğini. Orda kulübelerimiz hediyelik eşya satılan kulübelerimiz olacak. İnşallah orası güzel bir gezinti sokağı haline gelecek, o konuda çalışması var Özel İdarenin.
İsmet Hek’en konağı ile ilgili bir çalışmamız var, orayı belki bilmiyorsunuz. İsmet Heke konağı daha önce bağışlanmış Özel İdare ye. 49 yıllık mı verdiler Ömer Bey. 99 yıllığına Özel İdareye verilmiş. Özel İdarede restorasyon yapmış içinde. Fakat adamlarla görüştük, mirasçılarıyla. Metropolün sahiplerinden biri Sefa YALÇIN ile görüştük. Sefa YALÇIN ikinci kısmını da o alanda bir bölümü daha vardı o şeyin. İkna ettik adam onu da verdiler. Yalnız bana bir garaj yapın dedi yanında. Ona bir garaj yapacağız otomobil garajı yani. Onun dışında öteki bölümü de bize veriyor. Bizde orda kırsal ve tarımsal müze belki endemik bitkiler müzesi şeklinde bir müze oluşturmaya çalışıyoruz. Şu anda arkadaşlarımız görev başında ilgileniyorlar. Bilaller Konağı ile ilgili bilgileriniz vardır. Bilaller Konağını da Kültür Müdürlüğü’ne bağışladı sahipleri. Kültür Müdürlüğü şuanda Özel İdarenin ayırdığı ödenek ile restorasyon projesini ihale etti bitti mi restorasyon projesi Ömer Bey, biliyor musun. Restorasyon projesi onaylandıktan sonra restorasyon işine girilecek. Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz o binada faaliyet gösterecek. Bilaller Konağı çok müthiş bir sanat eseri. Hakikaten güzel bir bina. Bende içini ve dışını gördüm.
Sıklık parkında ki çalışmalarımız, orayı mesela küçümsemeyin arkadaşlar, o sıklık parkını. Orada Özel idaremiz herhalde yıllardır çalışıyor. Ben bir buçuk yıldır buradayım, bir buçuk yıldır her türlü aracımız gerecimiz, zaten Orman Bakanlığından ödenekler Özel İdareye geliyor. Ayrıca Özel İdare her türlü hukuk işlemlerini de yapıyor. Ama ora çok güzel bir ihtiyaç gideriyor sıklık parkı. Hakikaten baharda yazda gidin adım atacak yer yok, aileler hep orada piknik yapıyorlar. Çünkü bölgemiz ilimiz piknik yeri yönünden çok önemli mesire yerimiz yok. Neyse ki herkesin bağ evi var. Bağ evlerine gittiği için bu ihtiyaç dağılıp kayboluyor. Yoksa aslında mesire yeri yönünden oldukça fakir bir durumdayız. O nedenle Sıklık Parkı fevkalade önemli. Çatakta’da ufak tefek çalışmalarımız var. Gelecekte Çatak’da inşallah şey dolunca mecburen ora 29 kilometre olduğu için oraya biraz fazla gidilmiyor. Ama Sıklık dolduğu zaman mecburen Çatağa da pikniğe gidilecektir.
Şimdi arkadaşlar bir tane de bunu hem söyleyeceğim hem de fazla duymayacaksınız, ama bileceksiniz. Şimdi havaalanı bir fikrim oluştu benim. Birkaç yerde söyledim. Özel İdareye bir dosyada hazırlattım. Havaalanı ile ilgim şundan arkadaşlar. 1- Bir defa havaalanın arsaları Özel İdareye ait. Yani orada 500 küsür dönüm yer Özel İdareye ait. Tapulu malımız bizim. Ama zamanında vermişiz, Ulaştırma Bakanlığı oraya havaalanı yapsın 1996 mı Ömer Bey. 1996 da inşaat başlamış. 2002 de inşaattan vazgeçilmiş. Ama %22 oranında inşaat yapılmış, hafriyatlar yapılmış. Dünyanın da parası harcanmış. Ama o zaman devletin durumu, kasasında parası fazla yokmuş ki herhalde demişler çıkaralım yatırımdan demişler. Amasya havaalanı yeter bize demişler çıkarmışlar. Ben şimdi tekrar Ulaştırma Bakanımız ile görüştüm, bu son Bakanla. Binali Bey’le. Dedim ki eğer sıcak bakacaksanız Sayın Bakanım bunu getireceğim sizinle görüşeceğim. Soğuk bakacaksan getirmeyeyim. Dedi ki hay hay sıcak bakacağım getir. Bir dosya hazırladık Özel İdare hazırladı. Gayet detaylı, nasıl başladı, nasıl durdu. Ne kadar arazi. Pist uzunluğundan tutun da efendim her türlü ihtiyaca kadar, Çorum’un ihracat gelirleri, turizm potansiyeli dahil olmak üzere o konularda incelendi. Çorum Amasya havaalanından ayrı, Çorum’a havaalanı olması gerektiği yönünde bir gayretin içine girdim ben, haberiniz olsun bundan. Sizde ufak tefek kenarından köşesinden yazarsanız yani faydalı olacağını yazarsanız memnun olurum ben, destek olmuş olur. Çünkü havaalanı Avrupa’da görüyoruz arkadaşlar.
Avrupa’da ufak pır pır uçaklar var. İller arası hep uçaklarla millet gidiyor, seyahat ediyor. Bizde İstanbul’dan Bursa’ya artık taksi uçaklar başladı. Yani yarın iller arası taksi uçak başladığı zaman biz yine diyeceğiz ki bize havaalanı lazım. Onun için şimdi demekte yarar var. Şimdi arazi burada. O arazi elden çıkarsa, kaldı ki biz o araziyi orada boş bekletecek halimiz yok. 600 dönüm araziyi Özel İdare boş bekletemez. Ya bir yere satar ya konut için TOKİ’ye verir, bilmem ne yapar filan. Onun için ayrılmışken havaalanı olarak da bir takım inşaatlar yapılmışken bunun üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Şu anda gündemimin biri önemli gündemimin biri havaalanı arkadaşlar. Havaalanı konusunda zaten Merzifon havaalanına gitmek için bir kısaltılmış yolumuz, yolu kısaltmak için 8 kilometrelik bir yer vardı. O yolun masrafını getirip bizim pist masrafı olarak harcarlarsa, binalarını bir hayırsever, işadamı diyor ki, eğer, Ahmet AHLATÇI bunun ismini söylememekte söylemekte beis yok. Çünkü teyit ettirdik kendisine. Dedim ki hala yapıyor musunuz, söz vermiştin. Dedi ki tamam, devlet pistlerini yaparsa, devlet pistlerini ve kulesini yapsın binalar bana ait ben yapacağım. Hatta havaalanını alttan doğalgaz ile ısıtacağım. Isıtmasını da ben üstleniyorum. Yapacağım ve hiçbir yere uçak inmediği takdirde bile Çorum havaalanına uçak inecek şeklinde hiç kar olmayacağını taahhüt ediyorum ben dedi. Şimdi bunu resmi taahhüt hali nede getireceğim sayın Bakanla önümüzde ki günlerde bir görüşme yapacağız.Dosya elimde hazır önümde yani hazır dosya.
Onun dışında arkadaşlar orta Gep diye bir projesi var orman su işleri bakanlığının bu zaten faaliyete geçmiş, geçme aşamasında yani yani hukuki zemini hazırlanmış fakat faaliyete henüz başlanmadı buda ilimiz açısından önemli bir yatırım.Bunu zaten bu devam ediyor bu konuda uzun uza diye bir şey söylemek istemiyorum zaten orman su işleri bakanı kendi ağzı ile de açıkladı bu projeyi orta Anadolu gelişim projesi o sadece tarım ve orman alanında yani kendi bakanlığı alanında geliştirilmiş bir proje. Bu vesile ile de orman su işleri bakanlığına da teşekkür ediyorum ben, şu andaki ilimizde ben orman su işleri yatırımı diğer bakanlıkların yatırımlarından hepsinden daha fazla.Oda tabii müsteşar hemşerimiz onun da etkisi var mutlaka.
Arkadaşlar başka bir sorun, bu sorunu hep söylüyorum ama hep es geçiyorsunuz bu sorun bizim ürünlerimizin temsili sorunu patent sorunu yani bu,ben çok üzülüyorum Çorumda patent alacak,Tescil edilecek unumuz var Çorum unu meşhurdu benim çocukluğum da şu anda marketlerde Çorum unu bulunmuyor Ankara'da Söke unu bulunuyor Kalecik unu bulunuyor Kalecik dediğimde bir ilçe küçücük bir ilçenin unu bulunuyor.Çorumun unu bulunmuyor.Yani adı battı gitti.Batmaması için tescil edilmesi lazım arkadaşlar.Bizim zaten Leblebimiz tescilli bütün dünya biliyor ki Çorum deyince leblebi akla geliyor.Veya leb deyince Çorum akla geliyor.Bu leblebi gibi unumuzun da tescil edilmesi lazım Cevizimizin de mesela tescili tam tescil değil coğrafi işaret şeklinde alınmış veya Bakanlık tescilimi var müdür bey, ama normal patent enstitü sinde tescil edilmesi lazım bu ürünlerin,Pirinç Osmancık pirincimizin de tescil edilmesi lazım, Kargı Tulumunun da tescil edilmesi lazım, Oğuzlar Cevizinin de tescil edilmesi lazım bizim tescil edilecek çok şeyimiz var bunların tescili de arkadaşlar yani bunun tescili arkadaşlar niye yapılmıyor diye yazın en azından bunu niye size söylüyorum yapılması gerekiyorsa yap diyeceksiniz.
Şimdi arkadaşlar bu tesciller belli masraf gerektiriyor 150,200 bin lira masraf gerektiriyor her bir ürün.Dolayısıyla şimdi valilik olarak üstlenmek istemiyorum ben ama bir tane üstleneceğim inşallah bu yıl ama bunun dışın da başka yerlerde mesela Kars tada Kaşarı tescil ettirdim ben resmi gazetede yayınlandı Kars kaşarı tescilli.Arkadaşlar Antep mutfağı uluslararası tescilli şu an İtalya mutfağı ne kadar biliniyorsa ne kadar meşhursa,Fransız Mutfağı ne kadar meşhursa bizim Gaziantep mutfağı da o kadar meşhur biliyor musunuz o kadar aynı statüde Gaziantepliler bunu kurtardılar geçtiğimiz günlerde de basında yayınlandı konuşuldu,yazıldı,çizildi yani Antepliler bunu başardılar.Biz bir sürü ürünümüz var tabii tescil edilmesi gerekir edilmiyor bunu birini diyelim Ticaret Sanayi Odası alsa Birini diyelim ki Çesop alsa Birini Organize Sanayi alsa Birini başka bir işadamımız yaptırsa yani her birimize birer tane paylaşsak üç beş ay sonra Çorumun on tane tescilli ürünü ortaya çıkar ki bizi kalkındıracak bizi geliştirecek iş bu iş aslında. Ürünlerimiz tescilli olduğu zaman arkadaşlar fiyatları artıyor kaliteden ödün verilmiyor.
Kalite düşmüyor Standart düşmüyor daha çok para kazanıyor yani iller daha çok para kazanıyor.n için bu tescil konusunu da gündeme getirirseniz sevinirim arkadaşlar.Onun dışında Kadın Girişimcilik kursumuz var o da pek dillendirilmedi şu anda 300 kadını hedefleyen bunların girişimci olmasını hedefleyen her ilçede otuzar kişilik gruplar halinde 13 ilçemiz var birde il merkezi 14 her ilçeden otuzar kişiyi eğitelim dedik başladık şu anda 4.cü gurup eğitim de amma müracaatlar yağmur gibi yağıyor sadece Alacadan iki yüz elli kişi müracaat etti 30 kişi hedefliyoruz biz oraya 250 kadın müracaat etti, Ne faydası var arkadaşlar 4. cü gurubun eğitimi devam ediyor 9 gün sürüyor bu eğitimler 4. cü gurubun eğitimi devam ederken şu anda 15 kadınımız girişimci olma yolunda şu anda işlemlerini tamamlamak üzereler 15 tane kadınımız iş kadını oluyor bu girişimci kurslarından mezun olan kadınlardan yani.
Bizim kadınlarımız gerçekten çok üretken yani çok gayretliler çünkü bizim Türk kadını tarihte geçmişte Anasından Babasından gördüğü şeylere göre çok çile çekmiş insanlar onun için onlara böyle imkan verdimi biraz onlara, Onları yönlendirdi mi onlar çok yani erkeklerden daha az tutucu çıkıyorlar daha girişimci daha ileri görüşlü çıkıyorlar. Dolayısıyla kadınlarla ilgili böyle şeyimiz var bunu da zaman zaman dile getirin yani.Merkezde de çok fazla müracaat fazla İskilip'te de Alacada da fazla Uğurludağ da 30 kişi olacaktı 50 kişi var müracaat.Yani her yerde fazla girişim kurslarını devam ettireceğiz, yani 300 kişi ile noktalamayacağız.Devam edeceğiz yani biliyorsunuz Hükümet 50 bin lira hibe veriyor 50 bin lira yeni iş kuran girişimciye hibe veriyor. 100 bin lirada kredi veriyor.Dolayısıyla iş kurmak isteyenler iş kurarlarsa ben inanıyorum ki Çorumlu nerdeyse haşa yoktan var olmuş bir şehir,Çömlekçilikten Seramikçiliğe,işçilikten Fabrikacılığa geçmiş böyle yatırımcı adamlar var bu ilde dolayısıyla kadınlarımıza yardımcı olursak, kadınlarımızdan esirgemesek bu imkanı tanıtımını da sizler yaparsanız memmun oluruz. Şu anda yüzlerce kadınımız belki 1000 i aşacak sayı 1000 kadınımız belki iş veren olacak iş kadını olacak bunun da şu anda üzerinde duruyoruz.Dilek Hanımda hem kadın girişimcilerle ilgili hem de göçmenlerle ilgili projemiz var ayrıca onlarla ilgili iki açıklama var onu arzu ederseniz sizlere verebiliriz daha sonra yani geniş olarak projelerin detayı da var. Benim söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.Unuttuklarım olmuş olabilir sorularınız varsa devam ederiz yoksa Dairelerle ilgili sorularınız olursa Daire amirlerimiz hepsi burada zaten sorularınızı hazırlar cevaplamaya. Teşekkür ediyorum.