Hepinize saygılarımı, sevgilerimi , muhabbetlerimi ileterek sözlerime başlamak istiyorum.

Geldiğimiz günden beri malümunuz olduğu üzere aylık kahvaltılı, basınla kahvaltılı toplantılarımızı devam ettiriyoruz. Bugünde bunlardan bir yenisini yapmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Hepiniz hoş geldinis sefa geldiniz.

Bu her zaman olduğu gibi bu ayda sizden ayrıldıktan sonra nelerimiz gelişti, nelerimiz değişti, değişik neler hangi konularda bilgi vereceğimizi şu anda size sizle paylaşacağız. Bi defa bu 1 aylık süre içerisinde pardon özellikle Tarım Müdürümüze yaptığı sunumdan dolayı teşekkür ediyorum. Ülke tarımına, Çorum tarımına vereceği destekten ötürü de tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum kendilerine.

Tarım Müdürlüğünün 300 den fazla, 350 mi dediniz Müdür bey. Hayır hayır teknik personel 300 mü dediniz 350 mi. Yani 350 tane teknik personel olması tarım kenti olan Çorum’da beni fevkalade sevindirdi. Tarım Müdürlüğünün tüm il ve ilçelerinin teşkilatının içerisinde çoğunluğunun %80 oranında personelin tarım kökenli olması, tarım ve hayvancılık kökenli olması bizi sevindirir. İlimiz açısından güzel bir sonuç. İkinci bir güzel sonuç ta o sunumdan aldığımız özellikle ilaçlamanın zirai ilaçlamanın az olduğu bunun da ileride organik tarıma geçmekte kolaylık sağlayacağını belirtmiş olması Müdür beyin beni fevkalade memnun etti. Çünkü bu organik işi bizim ülkemizin belki de biraz geç kaldığı çok daha önceden geçmesi gereken bir işti. Organik tarım ilerde çok ihtiyaç duyacağımız bir tarım türü. İnşallah geleceğimizde organik ürünler, doğal ürünler, hormonsuz ürünler, ilaçsız ürünler yeme fırsatımız, imkanımız olur.
        Ben toplantıya geçiyorum ondan sonra. Şimdi vereceğim birinci bilgi arkadaşlar. Geldiğimden bugüne söylüyorum. Çorum’da tabi 3 sektör her ilde olduğu gibi bizdede sanayi,tarım ve turizm orole katlandırabileceğimiz 3 sektör var. Sanayi oldukça ilerde oraya bi diyeceğimiz yoktur zaten.Bölgemizde artık flaş il diyebileceğimiz bir il konumundayız sanayi yönünden. Ama tarım yönünden ve turizm yönünden bunu söylememiz mümkün değil. Tarım ürünleri yönünden Müdür beyin belirttiği üzere buğdayda, kuru soğanda, pirinçte, nohutta. Cevizde çok önde olmamıza rağmen özellikle sulama konusunda ilimizde biraz geç kalınmalar olduğu için son yıllarda gerçi çokca sulama yatırımları var ama bugüne kadar biraz geçiktiği için tarımda istenilen seviyeye varamadık. Ama önümüzdeki yıllarda inşallah tarımda da bu sulama faliyetleri bittiğinde çok büyük atılım yapılacağını düşünüyorum.
        Tarım Müdürlüğü de bu konuda zaten gerek kırsal kalkınma koordinatörlüğü gerekse Tarım Müdürlüğü özellikle teknik tarım, damlama sulama gibi teknikleri mutlaka halka öğretiyorlar, eğitiyorlar, demaktasyon çalışmalarına belki katılıyorlar veya yapıyor musunuz bilmem demaktasyon örneğiniz varmı. Dolayısıyla bu teknik tarımı da yaygınlaştırırsak veya modern hayvancılığı, kapalı besiciliği iyi yaygınlaştırırsak eminim ki iyi bir tarım ili olma yolunda da Çorum önemli şanslara, önemli imkanlara sahip bir il.
        Ama ben esas anlatacağım konu turizm.Geldiğim günlerde söylemiştim. Ben hep özellikle turizmle ilgileneceğim diye halen ilgim devam ediyor.Bu Çorum’da ilimizde bizi en çok yüzümüzü ak edecek, gelecekte yüzümüzü ak edecek konu turizmdir. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanının deyimi ile kadim medeniyetler Çorum’dan sorulmalıdır dedi, bende katılıyorum.Hepimiz katılırız buna çünkü hakikaten kadim medeniyetler Çorum’dan doğmuştur, yani Çorum’dan sorulmalıdır. Çünkü dünyanın ilk ticareti Çorum’da yapılmıştır, dünyanın ilk barajı Çorum’dadır, dünyanın ilk yazılı barış anlaşması Çorum’da yapılmıştır. Yani Çorum Hititlerin başşehri olarak Boğazkale Hattuşa hemen hemen dünyanın bir çok ilklerine sahip bir bölge. Dolayısıyla burada turizmin gelişmesi için önemli imkanlar önemli fırsatlar var, yeterki bu fırsatları bu imkanları biz değerlendirelim. Her zaman söylediğim gibi Çorum’da kongre turizmi,Çorum’da yayla turizmi, doğa av ve doğa turizmi gibi turizm türleri, tarih turizmi gibi turizm türleri gelecekte öne çıkacaktır. En öne çıkan türlerden biri de tarih turizmi olacaktır. Dolayısıyla tarihi ve kültürel varlıklarımızın korunmasında, bunların ortaya çıkarılmasında, sergilenmesinde,tanıtılmasında hepimize önemli görevler düşmektedir. Ben başta siz gazeteciler olmak üzere tüm arkadaşlarımı Çorum’un turizmini tanıtılmasına fahri elçiler olarak kabul ediyorum. Yani lütfen ilimizi hepimiz kendi çapımızda tanıtalım. Yazılarımızla tanıtalım, tavırlarımızla tanıtalım, davranışlarımızla tanıtalım, ifadelerimizle sözlerimizle mutlaka tanıtalım. Çünkü hakikaten önemli potansiyel var. Bizim belki bir çoğumuzun bilmediği 20 civarında köyümüzde kaya mezarları var. Bızım hakıkaten ilçelerimizde 3 tane kalesi olan il beklide Türkiye’de enderdir. Yani hem Osmancık’ta,hem İskilip’te hem Çorum merkezde kalelerimiz mevcut bizim. Ama bunlar henüz hakikaten tam olarak tanınmıyor, dışarıdan tanınmıyor. Onun için bunların tanıtımına fazlaca önem vermemiz gerekir. Onun içinbir takım kendi çapımızda bir takım şeylerden başladık. Geldiğimiz günlerden malümunuz olduğu üzere özellikle Belediye Başkanlarımızın Turizm Bakanlığından taleplerini bizzat takip ettim ve onlara projeleri doğrultusunda paraların çıkarılmasını sağladım. Onlar turizm konusunda bir takım küçükte olsa yatırımlar yapma fırsatı elde ettiler. Bundan sonra da takip edeceğiz.O ayrı ama bunun dışında bu son günlerde yaptıklarımızdan bahsetmek istiyorum.
İsmet EKER konağı; Malümlarınız olduğu üzere daha önce tahsis edilmiş ÖZEL İdareye. Özel İdare restorasyonunu yapmıştı. Ancak İsmek EKER konağı 2 bölümden müteşekkildi.1. bölümünü tahsis etmişlerdi, 2. Bölümü daha tahsis edilmemişti. 2. Bölümü konusunda da mutabakata varılmış vaziyette şu anda 2. Bölümünü de bize tahsis ediyorlar. Özel İdaremizin de tabi orda yapacağı bır takım şeyler var. Onları bu sene şu anda gündemimize aldık.İnşallah sene sonuna kadar da orda çok özet söylüyorum orda tarımsal ve kırsal bir müze oluşturulmuş olacak. İnşallah ziyaretçilerin hizmetine açılmış olacak diye umut ediyorum şu anda öngörümüz o. Tarım Müdürlüğümüz , Özel İdarenin Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü Genel Sekreterliğimiz ve Kültür Müdürlüğümüz bu konuda müştereken çalışmaya başlayacaklardır.Bugünden itibaren hepinize duyuruyorum.
        İkinci husus Bilaller Konağı diye bilinen ve 15 varisi bulunan bir konak ki iskelet olarak çok sağlam, çok orijinal bir konak olmasına rağmen biraz kullanılmamaktan doğan nedenlerle harabe vaziyete gelmiş. Ama şehrin de orta yerinde çok güzel bir tarihi eserimiz, tesçilli eserimizdi. Bu eseri 7 aydır Kültür Müdürümüzle uğraşıyoruz sağ olsunlar. Bunun için İstanbullara gittiler geldiler. Bir takım varislerle görüştüler, mirasçılarla görüştüler. Ama sonunda protokolü imzaladık, geçen gün protokolü imzaladık basında da yer aldı. Artık Bilaller konağı 49 yıllığına tahsis edildi bize. Özel İdare’ye tahsis edildi. Daha önce söylemedim İsmet EKER konağı 99 yıllığına tahsis edildi. Bilaller konağı da 49 yıllığına tahsis edildi. İnşallah hemen Özel İdare şu an faliyete başladı. Şu an derken yani dünden evelki günden itibaren faaliyete başladı. Hemen restorasyon ve resimisyon projeleri çıkarılacak ödeneğimiz hazır çıkarıldıktan sonra da gerekirse OKA’yla müştereken ve Turizm Bakanlığından göreceğimiz destekle Özel İdare kaynaklarını da birleştirmek suretiyle oranın restorasyonunu bitirip inşallah bir bölümü kültür turizm müdürlüğünün hizmetine bir kısmını da yine kültürün hizmetinde olmak üzere el sanatlarının ve sanat eserlerinin sergilendiği bir alan olarak bir sanat evi olarak inşallah kullanıma açacağız. Bunun protokolü hazırlandı ve çalışmalara başlandı.
3. husus arkadaşlar sanat severler sokağı veya sanatçılar sokağı diye bilinen Pir Baba parkının arkasındaki ve Kız Meslek Lisesinin önündeki sokak ve bu sokağın de Çorum Belediyesiyle protokolü imzalandı, geçen hafta imzaladık bu protokolü, önceki hafta imzalandı. Protokol gereği artık orda Özel İdare olarak . Bizim ödeneğimiz hazır bütçemizde ödeneğimiz zaten ayrılmıştı şu anda faaliyete başladı.Faaliyete başladı derken orda bir takım iş yerleri, küçük küçük iş yerleri şeklinde çok böyle turizme uygun efendim görüntü kirliliği yaratmayan, oluşturmayan ve hakikaten göze güzel görünen, göze hitap eden küçük iş yerleri şeklinde iş yerleri oluşturuluyor. O iş yerleri belli ihtiyaç sahiplerine, sanatçılara, sanat severlere, el sanatları ürünleri üretip satanlara yani daha doğrusu yöresel sanatları canlandırmak için gayret gösterenlere tahsis edilecek. Orada inşallah bu yılın sonunda , belki sonuna da kalmayabilir bunu da halkımızın hizmetine sunulacak.
Onun yanında Sanat Okulunun önünde hepinizin bildiği o yiyecek satılan bir yer var. 3 katlı bir konak eski konak orası. Orayı da inşallah Çorum ürünlerinin özellikle el ürünlerinin, el sanatlarının, hanımların el emeği göz nuru ürünlerinin satıldığı, sergilendiği, vitrinlerde sergilendiği ve satıldığı bir alan olarak tahsis edeceğiz. Onun yerine yeme içme yerini de bahçede yapacağız. Onun projesi filanda hazırlandı şu anda. Sanat Okulunun bahçesinde sanatseverler sokağına bakan kısmında orda yiyecek içecekleri yine yapılacak. Özellikle Özel İdare tarafından orda da yine o hizmek devam edecek. Biliyorsunuz bizim Sanat Okulunda Kız Meslek Lisesinde hem yiyecek içecek bölümü var hemde giyecek bölümü olduğu için 2 hizmeti birden yerine getirmiş olacagız.
Bunun dışında Kültür Müdürlüğü bu Boğazkale’ye bedava seferler düzenledi.Sizler istemiştiniz özellikle gazeteciler istemişlerdi daha önceki toplantılarda.Düzenledik fakat yeterli talip bulamıyoruz haberiniz olsun.Yani Minibüsler hazır ama yeteri kadar giden talipli yok Çorum’dan. Gitmemek içinde şu bahaneyi buluyorlarmış. Diyorlarmış ki müzeden ücret alıyorlar bizden. Müzeden her yerde ücret alıyorlar. Kaldı ki müze kart diye bir kart var, imkan var yani. 20 lira verip bir müze kartı aldığınız zaman 1 sene boyuna bütün Türkiye’nin müzelerinden yararlanabiliyorsunuz. Aslında önemli bir külfet değil, fakat bu şekilde bunu da bilgilerinize sunuyorum.
        Sıklık parkı malümunuz olduğu üzere yine bu ayki gelişme olarak daha önce anlatmıştım. 5 kat genişledi sıklık parkı şu anda Özel İdarenin imkanlarıyla. Orman Su İşleri Müdürlüğünün imkanları birleştirilmiş vaziyette kullanılıyor. Yolları yapılıyor, parke taşlar döşeniyor, beton parke döşeniyor efendim seyirlikler, lokanta, çeşitli piknik alanları özellikle bir hayvanat bahçesi, doğal hayvanat bahçesi diyebileceğimiz bir alan oluşturuluyor ki bu alanda 100 civarında hayvan olacak inşallah. Bir hayvanat bahçesi gibi gidip orayı çoluğuyla çacuğuyla Çorum’lular seyretme ve piknik yapma imkanına kavuşacaklar. Şu anda 35 hayvanımız var orda 35 tane.Karaca, geyik, ceylan hatta o Çarli’nin keçisi de çarli de orda. Artvin’li çocuğun keçisini hepiniz yazdınız çizdiniz biliyorsunuz.Halen Çarli orda Çarliyi ara sıra ziyaret ediyoruz. İnşallah bu yazın sıklık parkında niye söyledim sıklık parkını, sıklık parkında da aynen Çorum ürünlerinin, gerek el sanatlarının gerekse yiyecek ürünlerinin satıldığı yani Samsun’dan doğu Karadeniz’den gelip İstanbul’a giden veya Ankara’ya giden ne kadar yolcu varsa orda mola verip mola turizmi de ilimizin ileride gelişmesi gereken gelişebilecek bir turizm türüdür. Mola verecek ve o mola sırasında de Çorum ürünlerinden satın alıp gidebileceği, orada dinlenebileceği bir yer haline getiriyoruz. Orda hem satış yapılacak dükkanlar olacak hem de oturma mekanları. Zaten hem biliyosunuz epey var ama buda daha genişletiliyor. Fazlaca lokantalar filanda olacak. Dolayısıyla halkımızın hizmetine biraz daha iyi sunulacak sıklık parkı.
        Turizmle ilgili söyleyeceklerim şimdiye kadar olanlar en azından bunlar , bunun dışında önümüzdeki günlerde ilimizde otomobil lallisinden bilgi verelim.15-17 Mayıs tarihlerinde ilimizden 300 civarında otomobil geçecek. Otomobil rallisi güzergahı ilimizden geçiyor, buradan geçecekler, buda da herhalde konaklayacaklar bir gece ondan da bilgi vermiş olayım.
Arkadaşlar onun dışında bu ay SHM Merkezi (Sosyal Hizmet Merkezi). İskilip’te Sosyal Hizmet Merkezi açılıyor. Şu anda onayı önümde Bakanlıktan gelen onay. Aile ve Sosyal İl Müdürlüğü’ne gelen ve ilerde faaliyete başlayacak olan İskilip ve Bayat ilçelerimize hizmet verecek olan Sosyal Hizmet Merkezimiz yeni Sosyal Hizmet alanımız malümunuz olduğu üzere oldukca geniş. Yani fakirin fukaranın yetimin engellinin yaşlinın dul kadının kim varsa dezavat şehit yakınının gazinin dezavantaj gruplardan kim varsa. Bunların bize başvurma bize ulaşma imkanı olduğu sürece mutlaka sosyal yardımlardan birinden yararlanabileceğini defalarca söylüyorum, bir daha söylüyorum buradan. Ona rağmen zaman zaman köşede bucakta bize ulaşamayan bir sürü fakir engelli yaşlı olabiliyor. Bu konularda lütfen herkes Daire Amirlerimizde dahil olmak üzere gazetecilerimiz de dahil olmak üzere hepimize düşen bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyorum. Bu tür engelli bu tür dezavantajlı insanları bize Valiliğe Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne Vali Yardımcımız Adem Bey’e veya Emniyete veya Belediye ye neyse artık bir devlet kuruluşuna intikal ettirirseniz mutlaka elinden tutulacaktır mutlaka ilgilenilecektir.
        Ayrıca Sosyal yardımı olarak yakında mağaza açıyoruz daha öncede bahsetmiştim, o zaman daha fikir olarak vardı. Şu anda mağazayı kiraladık, mağaza şu anda güzel bir yerde , fakirlerimizin bol olduğu bir semtimizde açılıyor.İçi yapılıyor şu anda bitmek üzere kabinler yapıldı, soyunma,giyinme yerleri filan ütüleme ütü yerleri ütü odası oluşturuluyor. Girişli çıkışlı biri caddeye bir kapısı da sokağa bakıyor. Girişi çıkışı çok güzel. Güzelde sloganlar yaptık . Mesela Elini Uzat gibi veya Senin Fazlan Benim Eksiğimdir gibi çeşitli sloganlar da camlarına yazdırmak suretiyle orda inşallah sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfının bir ihtiyaç sahiplerine ücretsiz giysi dağıttığı, giyecek dağıttığı bir merkez olarak faliyete geçecek yakında bunun da duyurusunu yapmış oluyorum burdan hepinize.
Sosyal Yardımlaşma Vakfı yani muhtemel 1 hafta 10 gün sürebilir 10 gün sonra artık isteyen yazlığını, güzünde kışlığını gelip o vakıftan ücretsiz olarak bu mağazadan temin edip deneyip üstüne göre deneyip ondan sonra giyip gideceği şekilde bir mağaza oluşturduk. Mağazanın son hazırlıkları Vali Yardımcımız Adem bey tarafından zaten yürütülüyor, yapılıyor, denetleniyor, kontrol ediliyor. Dolayısıyla o mağazadan da haberdar etmiş olayım.
        Onun dışında bu ay iç güvenlik paketi diye bir paket çıktı arkadaşlar. Onu hepiniz şey yapıyorsunuz. Onun için çok geniş anlatmayacağım. Sorularınız olursa sorularınıza cevap vereceğim tabi. Ama bu iç güvenlik paketinde Polıs Vazife ve Selahiyatı Kanununun bazı maddeleri değişti basında yer aldı. Gözaltı süreleri 24 saatten 48 saat şeklinde düzenlendi. Onun dışında kimlik bildirme kanununda bazı maddeler değişti, düzenlendi. Kimlik bildirme kanununda şimdiye kadar olmayan malümunuz olduğu üzere kimlik bildirme kanunu her türlü konaklama yerinde kalan misafirlerin ilimize gelip burada konaklayan misafirlerin bildirimine ait bir kanun bu. Yani gireni çıkanı bilelim anlamındaki, kim nerde yattı nerden gitti. Çünkü bu suçun ve suçluların tespitinde devlet için fevkalade önemli bir husus, yıllardır mevzuatımızda var zaten. Amma şimdi bişey daha geldi ilave olarak. Araç kiralama şirketleri de bir takım mecburiyetlere dahil edildi. Araç kiralama şirketleri kiraladıkları aracın hem kime kiraladıklarını hem de araçla ilgili bilgileri hazır vaziyette kolluk kuvvetlerinin her an görebileceği şekilde hazır vaziyette tutacaklar.
Dolayısıyla Kimlik bildirme kanununda da bir değişiklik oldu. Onun dışında Vali’nin yetkilerinde bir takım artışlar oldu, onu basından takip ettiniz belki. Vali’nin kamu düzenini ve güvenliğini ve kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla aldığı tedbir ve kararların uygulanması için belli kurum kuruluşlar dışında diyo. O kuruluşlar askeri ve adli kuruluşlar. Mahalli idareler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşların itfaiye,ambulans, çekici, iş makinası ve tedbirlerin zorunlu kıldığı diğer araç ve gereçlerinden yararlanabilme imkanı geldi. Olağanüstü bir durum olduğu takdirde belediyenin itfaiyesi, sağlığın ambulansı her hangi bir kurumun her hangi bir iş makinası veya aracı Vali tarafından göreve çağrılabilecek, derhal göreve göndermek zorundalar. Göndermedikleri takdirde bundan bir zarar doğduğu takdirde bu zararı tazminle yükümlü kılınıyor kurumlar. Vali’nin böyle bir yetkisi oldu.
        Bir de Vali’nin tabi eskiden sokağa çıkma yasağı filan ilan etme şeyi vardı bunun cezaları biraz artırıldı, 3 aydan 1 yıla kadar sokağa çıkma yasağına uymayanlara 3 yıldan 1 yıla kadar ceza verileceği hükmü getirildi. Bide malümunuz olduğu üzere işte toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda bazı değişiklikler oldu. Yüzünü puşi ile bağlamak, kimliğini gizlemek amacıyla veya sapan gibi veya Molotof gibi. Bonzai ile ilgili hükümler getirildi kanuna. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde belirttiğim gibi yüzünü sarmalı, sopa taşımak veya sapan taşımak veya Molotof atmak gibi şeylerin de cezaları biraz artırıldı. Daha doğrusu bazılarının cezaları yoktu onlara ceza geldi, Bazıları da artırıldı.
        Bunun dışında da Jandarmanın Valiliğe bağlılığı getirildi.Ondan haberiniz olmuştur, zaten çok detay vermiyorum,soracağınız soru olursa soylerim bu ay gelişmelerden biride buydu.
Başka bir gelişme söyleyeyim, gelişme değilde yapacağımız şeyi söyleyeyim. 13 ünde muhtarlarla bir toplantı yapacağız, ilk defa muhtarlarla bir araya geleceğiz. Merkez köylerinin muhtarlarıyla daha önce mahalleler muhtarlarıyla bir araya geldim ama köy muhtarlarımızla bir araya geleceğiz. Köylerin sorunlarını konuşacağız. 13 ünde hapinizi oraya davet ediyorum şimdiden haber veriyorum. Köylerimizde muhtarlarımız var, ihtiyar heyetlerimiz var. Muhtarlarımız ihtiyar heyetlerinin zaman zaman sizlere kadar ulaşan şikayetleri de oluyor. Şimdi muhtarlarım köyde bir ihtiyar heyetiyle birde tek başına yapacağı işler var.Bazan muhtar tek başına yapacağı işleri işlerle ihtiyar heyetiyle beraber yapacağı işleri karıştırıyor, ihtiyar heyetini işe karıştırmıyor. O zaman ihtiyar heyeti bazen muhtardan şikayetçi oluyor. Bazen muhtar köyün hizmetleriyle ilgili şikayetçi olabiliyor tabi, sizlerden sizlere de geliyor bizlere de geliyorlar.
Şimdi köylere yaptığımız hizmetleri biz 2 grupta toplayabiliriz.Daha doğrusu köylere yaptığımız hizmetleri demeyeyim de Özel İdarenin yaptığı hizmetleri 2 grupta toplayabiliriz. Birisi köylere yaptığımız yol,su,kanalizasyon, kilit parke,oyunburu,çocuk oyun grubu,içme suyu gibi köy hizmetleri yol gibi. Köy hizmetleri birde diğer kuruluşlardan paraları gelip de yatırımlar Özel İdare kanalıyla yaptırılan yatırımlar var bunlarda Milli Eğitim, Emniyet, Jandarma, Sağlık gibi kuruluşlar, Orman İşletme Müdürlüğü gibi kuruluşlar paralarını gönderiyorlar Özel İdareye Özel İdareler ihalelerini yapıyorlar. Dolayısıyla 2 tür işi var Özel İdarenin Ömer Bey o bilgiyi ayrı ayrı versin. Özel İdarenin bütçesi bizde 58 milyon olarak meclis tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca Bakanlıklardan gelen paralarla bu miktar 100 milyarları aşıyor.Dolayısıyla yani Özel İdarenin parası şu kadar mı bu kadar mı diye merak edersiniz diye söylüyorum. Bir Özel İdarenin kendi kaynakları var birde diğer Bakanlıklardan gelip te bu yatırımları yapması için Özel İdareye intikal eden paralar var. Bu paraların ikisini birini Özel İdare özellikle kendisi planlıyor yapıyor yani yolunu, suyunu, kanalizasyonunu filan kendi planlıyor. Ama okulu Milli Eğitim Bakanlığı planlıyor veya hastaneyi Sağlık Bakanlığı planlıyor. Planladıktan sonra ihalesini yapıp takibi Özel İdareye kalıyor. Bu ayrımı da yaptıktan sonra köylerimizle ilgili kaba bilgiler vereyim ondan sonra sözü Ömer beye bırakıyım. Ömer bey Özel İdareyle ilgili birkaç cümle söyleyecek fazla da sıkmadan sizi toplantıyı kapatmış olalım.
        Şimdi köylerimizde bizim arkadaşlar 759 tane köyümüz var amma mahallelerle birlikte 1200 tane ayrı yerleşim yerimiz var bizim. Yani Çorum Türkiye’de yerleşim yeri itibariyle en çok yerleşim yeri olan iller arasına giriyor.Çünkü mahalle bi köy bakıyorsun 3-5 mahalleden oluşuyor. Dolayısıyla bizim aslında bütün köylerimizde içme suyumuz, şebekeli içme suyumuz var amma bizim bazı mahallelerimizde bazı bağıllarımızda içme sularımızın yetersiz olduğu yerlerimiz de var. Onun için size bazen içme suyuyla ilgili şeyler gelince acaba hani hiç mi bu köyde içme suyu yok şeklinde gibi bi şeye kapılmayasınız diye söylüyorum. Aslında bütün köylerimizde bizim şebekeli içme suyumuz var. Yani normal çeşmeler değil şebekeli içme suyumuz var ama bu içme suyunun kaynakları mesela bazen şey oluyor azalıyor, bazen kaynaklarda inkılaf oluyor. Mesela merkez Şendere grubu dediğimiz 54 köyümüzün içme suyunda şu anda yetersizlik var. Onun için de ihale Şendere ihalesi dediğimiz ihale yapıldı. 21 milyonluk ihale yapıldı Özel İdarece. Şu anda 5 milyonluk bölümün ilk etabın yapım aşamasına başlandı, iş yeri teslimi de yapıldı yapılıyor. Onun gibi kanalizasyonda mesela Deriçay diye bir grubumuz var bizim Derinçay arıtma tesisi. Deriçay arıtma tesisi başlanmış yapılmaya , kanalizasyon yapılmaya başlanmış amma adliyeye intikal etmiş. Mütahite fazla ödendi, az ödendi gibi hem ceza davaları açılmış, hem hukuk davaları açılmış, davalar da mahkemede devam ediyor. Dava devam ettiği sürece de bu kanalizasyona elleyemiyoruz biz. İnşallah önümüzdeki günlerde, önümüzdeki aylarda biteceğini düşünüyoruz davanın. Bittiği zaman orayı ele alacağız amma orda da 37 köyümüz var orda. Ordan mesela o köylerden çokca bize şu şikayet geliyor. Efendim koku var buralarda filan. Doğrudur biz bunu biliyoruz aslında amma çözme imkanımız olmadığı için bişey yapamıyoruz..Amma onun dışında biz kanalizasyon konusunda da bu sene Ömer bey proğramında söyler çok yekün miktarda 150 küsürmü. 111 köye kanalizasyon yapıyoruz proğramlamışız şu anda . Onun dışında 324 köye kilit parke taş yapıyoruz şu anda. Onun dışında 154 yerde içme suyu dediğim gibi içme suyu yetersiz olduğu yerlerde içme suyu onarım oluyor, bozulmuş kırılmış olabiliyor veya takviye hat olmuş olabiliyor. Amma 154 yerde içme suyumuz var.
        Dolayısıyla bunun dışında Emniyet Müdürlüğü binasıydı, sağlık hastane binasıydı, ilçelerde Milli Eğitimin okullarıydı filan bunlar da bunların kimi 1 yıl içerisinde bitiyor kimisi ise yıllara sari oluyor o artık birkaç yıl sürebiliyor. Yani böyle bir çalışma usulümüz stilimiz var. Şu anda problem gözükmüyor aslında Özel İdarenin faliyetlerinde herhangi bir problem gözükmüyor bize göre.
Ben bu kadar söylemekle yetiniyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.