Ben de saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunarken dünya kadınlar gününü hepinize tüm hanım kardeşlerimize hayırlı olmasını memleketimize milletimize bütün dünyaya hayırlar getirmesini cenabı Allahtan niyaz ediyorum. Şairin deyimi ile o benim kollarım, bacaklarım,başım,annem, yavrum ,karım,kız kardeşim,ve hayat arkadaşımdır.Kadın hepimizin bu dediğim özellikleri taşıyan Karısı,Eşi,Çocuğu,Annesi,Kız Kardeşidir hakikaten.

Bugün Türkiye'de şöyle bir geriye doğru göz gezdirirsek Başbakan Tansu Çiller'i hatırlıyoruz.Hanımdı.Profesör Doktor Türkan Akyol 'u hatırlarız Hanım Bakandı.Lale Aytaman Hanım Vali idi. Özlem Boztürk Hanım Kaymakamdı.Kaymakamlığa devam ediyor.Ondan evvel yine bir sürü meşhur kadınlar geçmişti.Sabiha Gökçen ilk kadın pilotumuzdu,Keriman Halis ilk güzel kadınımızdı.Güzellik kraliçesi olarak seçilen kadınımızdı.Zübeyde Hanım Atatürk'ün Annesi idi. İnebolulu Şerife bacı ,Erzurumlu Kara Fatma ve Erzurumlu Nene Hatun yine harpte erkeği ile beraber diğer kardeşleri işle beraber askerlerle beraber cepheye koşan onlara lojistik destek sağlayan kadınlarımızdı.Gevher Nesibe ilk Hemşire idi.1248 Yılında Selçuklu Sultanı Kılıçaslan'ın kız kardeşi Gevher Nesibe hemşire idi.Fatma Aliye Hanımı atlamak mümkün değil.Paralarımızın üstünde resimleri var ilk Romancımız olan kadın Fatma Aliye idi.Ama daha geriye gidelim.Hazreti Fatıma Hazreti Ayşe Hazreti Hatice validelerimiz bu toplumun yüz akları idi.

Niye Bunları saydım Çünkü bu değerler olmadan evvel eski yunan da kadınları bunlar insan mıdır,şeytan mıdır veya cadı mıdır insan mıdır diye tartışırken,Arap toplumlarında kız çocukları diri diri toprağa gömülürken yani kızlarından babalarının utandığı bir devir karanlık bir devir yaşanırken İslam'ın gelmesi ile İslam la şereflendiğimizden beri kadın bizim hakikaten Baş tacımız,İş ortağımız,Aş ortağımız,Hayat ortağımız ve her türlü desteğimiz olmaya devam etmiştir.Kadınlar bizim Türk toplumunda çok kötü bir yere sahip olmadılar ama çok uzun zaman çok ta iyi bir yere sahip olmadılar.Genelde kırsal kesimde çalışan,genelde dairelerde odacılık,kapıcılık yapan, evlerde temizlik hizmeti yapan bir kesim olarak algılandı.Halbuki ne inancımız ne kültürümüz ne tarihimiz böyle bir şeyi emretmiyordu bize.

Peygamberimizde böyle bir şeyi emretmiyordu.Ama biz uzun bir süre toplum olarak böyle yaşamaya devam ettik.Kadının önüne engeller kondu. Kadının önüne çalışan kadının önünde çalışmayla ilgili bir sürü engel vardı.Bunlar geçtiğimiz günlerde resmi gazetede yayınlandı.En son hali artık çalışan kadınlarımızın önündeki engeller,Doğum Yapan Kadınlarımızın izinleri,Çocuğu ilk okula başlayana kadar çocuğuna bakma imkanı kısmi çalışma şartları yarım ücretli kısmi zamanlı çalıştığı halde tam ücretli çalıştığı dönemler gibi,emzirme izni gibi önemli haklar önemli imkanlar getirilmiştir kadınlarımıza.

Kadınlarımızın sadece çalışan kadınlarımızın değil tabi engelli kadınlarımızın da sorunları vardı.Geçen gün bir konuşmacının biri şöyle ifade etti. Diyorlarmış ki ya eskiden mi bu kadar engelli yoktu yoksa çoğalıyor mu bunlar diye engelliler. Oysa ki diyor eskiden evlere kapanıp kalıyorlardı evlerde yaşıyorlardı kapalı halde yaşıyorlardı şimdi artık engelliler, Engelliler ile ilgili çıkan mevzuat engellilerin sokağa çıkmasını sağladı.Topluma çıkmasını sağladı.Onun için görünür oldular. Kadınlarımız bundan çok daha fazla nasibini alıyordu çok daha kötü şartlarda engelli hayatlarını yaşamaya devam ediyorlardı.Engellilerle ilgili mevzuatlar her geçen gün de daha iyiye gidiyor.Bir de yurt dışında çalışan kadınlarımızın da sorunları vardı.Hülasa kadın olmak zordu.Yurt dışında çalışan kadınlarımızı anlatırsak bir saati bulur. Ama esas benim gelmek istediğim konu bizim yurdumuzda bulunan dış dünyadan gelen Suriye'den gelen Iraktan gelen İran dan gelen Afganistan'dan gelen kadınlarda büyük sorunlar yaşıyor muhtemelen aramızda onlardan bir tane yok belki yok diyorum.Ama biz o kadınlara, o hanım kardeşlerimize bu kadınlar günü de dahil olmak üzere o hanım kardeşlerimize neler yapabiliyoruz.Ne kadar yardım yapabiliyoruz. Ne kadar dertleriyle ilgilenebiliyoruz.Ne kadar sorunlarını çözebiliyoruz.Bunu da kendimize hepimizin kendisine sorması lazım.Suriyelilerle,Iraklılarla ve yurdumuza hicret eden muhacir olarak gelen bütün kardeşlerimize ensar olarak davranmak yardım etmek, imkanlarımızı paylaşmak zorundayız.

Biz o Peygamberin ümmetiyiz ki Peygamber efendimiz sandım ki ensarı muhacire,muhaciri ensara mirascı kılacaklar buyuruyor.O kadar yardım etmiş ki Medineli Sandım ki Sandım ki Muhacirler Ensara mirasçı olacaklar buyuruyor. Resulullah.Biz acaba hakikaten yurt dışından gelip yurdumuza misafir olarak göçmek zorunda kalmış o kardeşlerimize ne kadar ensar olabiliyoruz. Bu konuda herkes kendini sorgulamalıdır. Bundan sonraki dünya kadınlar gününü arzu ediyorum ki bizim girişimci kadınlarımız kutlasınlar.Artık Sosyal Politikalar Müdürlüğü kutlamasın.Bundan sonraki yıl girişimci kadınlarımız kendi günlerini kendileri kutlasın.Kendi programlarını kendileri yapsın.Biz onların programlarını hayranlıkla izleyelim. Hayranlıkla seyredelim.

Kadınların önlerinde başka engeller de vardı biliyorsunuz çok taze olduğu için hepinizin bildiği konu ama tekrar etmek durumundayım.Okuma engeli vardı. Yani yıllarca erkeklere hiç bir engel konmadığı halde kadınlara bir başörtü engeli başörtüsü engeli konmuştu.Bunu aşmak için çokça mücadele verildi tarihte.Yakın tarihimizde çokça mücadele verildi.Ama çok şükür şu anda toplumda o da aşıldı.Böyle problemler birer birer özellikle kadın ile ilgili problemler birer birer aşılınca toplum daha barış halinde, daha huzur halinde,daha kardeşçe,daha paylaşımcı daha sükunetle,daha sağlıklı yaşamaya da devam etmektedir.Edecektir.Ben sözlerimi uzatmayacağım Dünya kadınlar gününün ne olduğu konusunda da bir kaç cümle söyleyip sözlerimi sonlandırmak istiyorum.1857 bunun tarihi Amerika'da 129 kadın yanarak can veriyor.Bunun üzerine kadınlar günü olarak ilan ediliyor.Ama esas ilan edilişi 1921. 1921 den itibaren Türkiye'de kadınlar günü kutlanıyor. Ama Birleşmiş Milletlerin 8 Mart tarihini Dünya kadınlar günü olarak ilan ettiği tarih 1977 yani çok eski değil.1977 de Birleşmiş Milletler Dünya Kadınlar günü olarak 8 Mart'ı ilan ediyor.Türkiye'de de kutlanmaya devam ediyor.12 Eylül 1980 de dört sene ara veriliyor.1984 den itibaren tekrar kutlanmaya devam ediyor.

Dediğim gibi bundan sonraki yıllarda inşallah sizlerde kutlarsınız bu günü.Bizde izleriz.Sizler bu güne sıkıştırılamayacak bir toplum kesimi olduğunuzu bütün topluma haykırırsınız.Çünkü sizler toplumun yüzde ellisi siniz.Toplumun yüzde ellisi evine kapanırsa toplumun yüzde ellisi ekonominin dışında tutulursa toplumun yüzde ellisi sosyal hayatın dışında tutulursa böyle bir toplumun kalkınması,büyümesi,gelişmesi,ve dünya ölçeğinde dünyada sözü hatırı sayılır bir toplum olması mümkün değil.Onun için sizler bu toplumun yarısısınız ve her alanda da yarısı olmak için her türlü mücadelenizi yapmalısınız.Bu mücadelenizde de hepimiz insan olarak yanınızda olmalıyız.Çünkü kadın hakları aynı zamanda insan Temel insan haklarıdır.Kadınlara yapılan bunca tarihte yapılan bunca işkence ve zulüm temel insan haklarına yapılmış işkence ve zulümlerden ibarettir. Onun için bu günün önemi fevkalade büyük.

Bugün ülkemizde çok şükür Kadın Erkekle ilgili veya erkekler arasında veya kadınlar arasında bir kast sistemi zaten bizim tarihimizde de önemli derecede olmamıştır ama bugünde bir kast sistemi bir kademelendirme yoktur.Biz inancımız gereği camide safta nasıl eşitsek toplumun her kademesinde, her sahasında ekonomik sahada,sosyal sahada,siyasi sahada, sivil toplum kuruluşları sahasında da eşit olmalıyız.Bu bizim hem kültürümüzün hem inancımızın gereği diye ifade ettim başta zira Türk kültüründe de kadının yeri eski Türk toplumların dada fevkalade öndedir.İleridedir.O açıdan bizim tarihimizden utanacak herhangi bir dönemimiz olmamakla birlikte yaşadığımız zorlukları içinde barındıran dönemler oldu.Bu dönemleri de Allaha şükürler olsun geride bıraktık. Şu anda kadınımızda erkeğimizde hep beraber ülkenin kalkınmasına gelişmesine bütün gayretimizi bütün çabamızı bütün çalışmamızı bütün dikkatimizi sarf etmemiz gerekir.Ben sözlerimi uzatmadan tekrar bütün Dünya kadınlarının,Türkiye kadınlarının, Çorumlu hanım kardeşlerimizin dünya kadınlar gününü kutluyorum.En kötü günlerinin bu gün ki gibi olmasını diliyorum.Bundan sonra daha mutlu daha müreffeh daha sıhhatli daha sağlıklı ve daha huzurlu bir hayat sürdürmelerini cenabı Allahtan niyaz ediyor hepinize saygılar sunuyorum.